Her yıl farklı güne denk geldiği gibi bu senede Ramazan Ayı başlangıcı 23 Mart’a tekabül ediyor. Her Müslüman bu ay içinde oruç tutmaktadır. Ramazan Ayında müslümanların oruçlu geçirdikleri günün sonunda yenilen akşam yemeklerine iftar denilmektedir. İftar, başlanmış bulunan orucu bozmak demektir. Mümkün oldukça iftar sofralarımızda hurmayı eksik etmemek gerekir. Orucun hurma ile açılması, uzun süre kalınan açlıktan sonra, düşen kan şekerini dengelemek için çok faydalıdır. Hurma, aynı zamanda lif bakımından zengin olup, mide ve bağırsak sıkıntılarına iyi gelen bir besin kaynağımızdır. Ayrıca hurma ile oruç açmanın faydası arasında hurmanın tokluk hissi vermesidir. Hurma B vitamini açısından güçlü bir enerji kaynağıdır. Baş ağrısı, stres gibi sağlık sorunlarının da yaşanma riskini bi nebze olsa azaltır. Diğer bir yandan uzmanlar, iftarın zeytin ile açılmasını önermiştir. Bunun sebebi tuz oranı az olduğu için 2 adet zeytin ve bir bardak su ile açılması sağlık açısından önemlidir. Ramazan ayının diğer bir önemi sahurdur. Sahur, sabah ezanı okununcaya kadar yediğimiz yemeğe verilen addır. Sahurda tüketilen bazı besinler oruç tuttuğumuz sürece tok ve dinç kalmamızı sağlar. Bu besinler arasında önemli olan gıdalar; yumurta, kuru üzüm,badem,fıstık,ceviz,fındık,yeşillik,peynir, zeytin gibi besinlerdir. Genellikle ramazan ayında iftar sofralarımıza misafir kabul ederiz. İftar vakti, sofraya misafir davet etmek yapılan duaların geri çevrilmeyeceği, mübarek bir aydır. Her kim bir oruçlu kişiyi iftar sofrasına davet ederse, o kişiye oruç tutan kişinin tuttuğu oruç kadar sevap yazılır. Peki iftar sofralarımızı renklendiren, lezzetli yemekler arasında hangi tatlılar ve yemekler vardır?
Ramazan ayının vazgeçilmez tatlıları arasında ilk sırada gelen tatlı çeşidi güllaç olmuştur. Çünkü bu tatlı sinirleri yatıştıran, gün içinde aç kaldığımız için kan şekerini dengeleyen bir tatlı olduğundan dolayı Ramazan ayında tüketilmesi önerilmiştir. Güllaçın faydaları arasında iftar sofralarınızda midenizi yormadan bir tatlı yemiş olursunuz. Bu tatlı ilk defa 1489 yılında ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkışı ise Kastamonulu Ali Usta, elinde fazla kalan yufkaları sarayın görevlilerinden bir gezi sırasında şekerli bir sütle ıslatıp bu yufkaları tatlı haline getirdi. Bu tatlının üzerini süslemek için isteğe göre zamanla fıstık, fındık, ceviz, nar ile süslemeler yapmışlardır. Bu tatlıdan farklı olarak iftar sofralarına baklava,şekerpare, kemalpaşa gibi şerbetli tatlılar ve isteğe bağlı evde yapılan şerbetli yada sütlü tatlılar da tercih edilir. İftar sofralarında olması gereken yemekler arasında başlangıç olarak çorba, ortaya salata ve iftariye tabağı, zeytinyağlı, ana yemek olmak üzere çeşit çeşit yemekler yapılmaktadır. Bunlardan farklı olarak Ramazan ayının vazgeçilmezi olan pideyi de unutmamalıyız. Sağlık problemleri sebebiyle beyaz ekmek yemeyenler için sıcak pideyi kaçırmaları çok üzücü bi durumdur. İftariye tabağının içinde zeytin, hurma ve kurutulmuş besinler bulunmaktadır. Ana yemek olarak ise köfte, tavuk çeşitleri yapabilirsiniz. Her ne kadar sebze sağlıklı olsa bile ramazan ayında sebze çok tercih edilen bi menü değildir. Ramazan ayı bereketiyle gelir, Ramazanın ilk günlerinde ihtiyacı olan insanlara ramazan kolisi dağıtılır. Peki bu kolinin içinde neler bulunur?
Yardım kolilerinin içinde bulunan besinler; bakliyat grubu olan kuru fasulye, mercimek,nohut,bulgur kahvaltılık besin olarak zeytin peynir gibi gıdalar, makarna,şeker,pirinç,sıvı yağ, çay, tuz, salça, hazır çorba gibi paketli gıdalar bulunur. Peki bu yardım kolileri kimlere verilir?
Her yıl Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine yardım kolisi verilir. Bu yardım kolisi sosyal güvencesi bulunmayan veya haneye giren paranın asgari ücretten daha düşük olması durumunda yardıma muhtaç kişilere verilir.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayı başlangıcı 23 Mart Perşembe, bitiş olarak da 21 Nisan Cuma günü olarak belirlenmiştir. Ramazan kelimesi, kuru sıcak anlamına gelen ve güneşin güçlü ısısından çok daha fazla kızmış olan yer, olarak bilinmektedir. Her yıl ramazan orucu ibadeti yaz mevsimine denk gelmiştir. Dünyanın hareketi ve mevsimlerin yer değiştirmesi sonucu bu sene Ramazan Ayı başlangıcı sonbahar mevsimine tekabül etmiştir. Ramazan Ayı, bağışlayıcı,affedici bir aydır. Dinimizin 5 Temel esaslarından biri olan oruç tutmak, bu ay içinde yani Ramazan ayında yapılmaktadır. Ramazan ayı anlatılamayacak kadar huzurlu, mutlu, insanların sofralarını misafirlere açan bir aydır. Ramazan ayı geldiğinde Müslüman alemi oruç tutar. Oruç tutmamızın nedeni ise fakirleri anlamamız içindir. Bu ay da 1 ay boyunca oruç tutulur, maddi durumu olmayan insanlara zekat verilir, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği bu ayda bolca Kur’an-ı Kerim hatim edilir. Bu ay içinde oruç tutmanın en büyük amacı Allah rızası için oruç tutuluyor olmasıdır. Oruç tutmak İslamın 5 şartı arasındadır. Bu ayda diyet yapmak veya zinde kalmak için oruç tutmak dinimize uygun değildir. Oruç tutan bir kişi, Allah tarafından bağışlanır, affedilir ve günahlarından temizlenir. Bu ayda yapılması gereken şeyler arasında oruç tutmak, teravih namazı kılmak, bol bol dua etmek, iftar ve sahur yapmak gerekir. Ramazan ayı içinde toplumda sevgi, saygı, hoşgörü, dayanışma ve yardımlaşma vardır. Birlik ve beraber olmak kardeşlik duygularımız arttırır. Hiç hayatında yoksulluk, açlık görmeyen bir kişi aç olan insanın halinden anlamaz. Ramazan Ayının önemlerinden biri de barıştırıcı olmasıdır. Yani Ramazan ayı içinde küsler barışır,dargınlar birbirlerine karşı dargın kalamaz. Her Ramazan Ayında 30 gün oruç tutulur. Bunun sebebi Hicri takvimde on iki ay vardır ve her bir ay miladi aylardan farklı olarak 29 veya 30 gün çekmektedir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, bir yıl içinde 12 takvim ayı olduğu için, Hicri takvime göre 354 günde sona erer. Miladi takvime göre bir yıl 365 gün olduğundan dolayı 11 günlük bu fark için, Hicri takvim kullanılarak hesaplanan dini günlerimizde her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayına yaklaşık olarak 11 gün daha erken, karşılaşmış oluruz. Mübarek Ramazan ayı, çok şerefli, çok şefkatli bir aydır. Bu ay içinde yapılan, namaz, zikir, sadaka, ve bütün ibadetlere verilen sevaplar, başka bir ayda yapılan farzlar gibi çok sevaptır. Bu Ramazan ayı içinde yapılan bir farz, başka bir ay içinde yapılan yetmiş farz kadar sevaptır. Ramazan ayında bir oruçluya verilen iftar için o kişinin günahları affolur ve cehennem azabından azad olur. Peki ramazan ayında oruç nasıl tutulur?
Sabah vakti, imsaktan başlayarak akşam vaktine yani iftar vaktine kadar, bir kişinin bilinçli olarak bir amaç uğruna yemek yeme ve içecek içme ile kendini uzak tutma hali oruç tutmak olarak adlandırılır. Oruç açmak, oruç zamanı bittikten sonra yani akşam ezanı okunup iftar vakti geldiğinde, tekrar yemek yiyip bir şeyler içmeye başlamaktır.