Kategori: Magazin

  • A101 18 Temmuz'da Yeniden Benzinli Moped Satacak

    A101 18 Temmuz'da Yeniden Benzinli Moped Satacak

    Türkiye’nin 81 ilinde ve her ilçesinde, 1.200’ün üzerinde tedarikçisi ile perakende sektörünün öncü şirketleri arasında yer alan A101, 18 Temmuz’da avantajlı teknolojik ürünleri satışa sunacak.

    A101 Uygun Fiyatlı Benzinli Moped Satışına Devam Ediyor

    A101 marketlerinde bu hafta B sınıfı veya herhangi bir ehliyet sınıfı ile kullanılabilen APEC 49.4 CC Benzinli Moped 36.990 TL’ye satışa sunuluyor.

    Kaçırılmayacak Hesaplı Televizyonların Adresi A101 

    TOSHIBA 58UA2263DT 58” 4K Ultra HD Android TV 14.999 TL, HI-LEVEL 50” UHD TIZEN 10.999 TL, JVC LT-50VU3405T 50” 4K Ultra HD Smart TV 11.499 TL, HI-LEVEL HL43DMN540 43” FHD WEBOS 2.0 D-DUAL LED 7.699 TL, ONVO 32OV5000H 32″ HD Ready Uydu Alıcılı LED TV 4.399 TL’ye alıcılarını bekliyor.

    SEG Marka Beyaz Eşyalar A101’de

    SEG NF 463 / NF 4631 No-Frost Buzdolabı 13.499 TL, SEG Mekanik Silindirik Termosifon 65 L 4.399 TL, SEG CM 1012 10 Kg Çamaşır Makinesi ise 10.799 TL fiyata sahip. 

    Avantajlı Küçük Ev Aletleri ve Kişisel Bakım Ürünleri A101’lerde Tüketicilere Sunuluyor

    SCHAFER Chef Mix Mega Blender Set 1.599 TL, SINGER 6160 Brilliance Dikiş Makinesi 6.499 TL, KIWI KSC-4240 Otomatik Paspas 1.999 TL, KIWI Kfan-7680 Tavan Tipi Fan 799 TL, SAMSUNG MS20A3010AL/TR Mikrodalga Fırın 2.999 TL, ARZUM Okka Minio Jet Türk Kahvesi Makinesi 1.199 TL, CANON G3430 Tanklı Yazıcı 4.399 TL, PIERRE CARDIN Oje Kurutucu 249 TL, PIERRE CARDIN Dijital Baskül 219 TL, PIERRE CARDIN Elektrikli Manikür Seti 279 TL’lik fiyatla satışta.

    A101’de Bu Hafta Hırdavat ve Bahçe Ürünleri de Var

    KIWI Garden Şarjlı Çit/Çim Kesme Makinesi 599 TL, KIWI Garden Elektrikli Çim Biçme Makinesi 1.899 TL, APRILLA Şarjlı Vidalama 55 Parça 469 TL, PIRANHA Sıcak Hava Tabancası 449 TL.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ING Türkiye sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini yeniledi

    ING Türkiye sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini yeniledi

    Sürdürülebilirliği stratejik öncelikleri arasında konumladıklarını aktaran ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmada finans sektörünün dönüştürücü gücü olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilir finansmanda uluslararası uzmanlığımızı, deneyimimizi ülkemize aktararak ve güçlü global ağımızdan faydalanarak Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Müşterilerimizin finansman ihtiyaçlarını en uygun çözümlerle karşılamayı önceliklendirerek rekabette bir adım önde olmalarına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bankamızın sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisinin yenilenmesinden dolayı mutluyuz. Bu işlemle sağlanan ve dış ticaretin finansmanında kullanılacak kaynağın hem müşterilerimiz hem de ülke ekonomisi açısından katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

    Sürdürülebilirlik alanında öncü uygulamalara imza atan ING Grubu’na bağlı ING Türkiye sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini, farklı ülkelerden artan sayıda katılımcı banka ile hedeflediği tutarın 2.5 katı talep toplayarak, toplam 176 milyon Euro karşılığı tutarla yeniledi.

    18 ülkeden 31 bankanın katılımıyla gerçekleşen işlemde ING N.V. ve Emirates NBD Capital Limited sürdürülebilirlik koordinatörü, Emirates NBD Capital Limited işlem koordinatörü ve Emirates NBD Bank (P.J.S.C.) ajan banka olarak görev aldı.

    Dış ticaretin finansmanı amacıyla kullanılacak 367 gün vadeli sendikasyon kredisinin maliyeti, piyasa dinamiklerine paralel, Amerikan Doları için SOFR + %2,50 ve Euro için Euribor + %2,25 olarak gerçekleşti. Yenilenen sendikasyon kredisi için üç sürdürülebilirlik performans kriteri belirlendi. Bankanın ilave olarak sağlayacağı yeşil ve sosyal kredilerin miktarına, ayrıca Organizasyonel Sağlık Endeksi (OHİ) skoruna bağlı performans kriterlerine ulaşılması durumunda sendikasyon kredisinin maliyetlerinde iyileştirme sağlanacak.

    Alper Gökgöz: Sürdürülebilir finansmanda uluslararası uzmanlığımızı ve deneyimimizi ülkemize aktarıyoruz. 

    Sürdürülebilirliği stratejik öncelikleri arasında konumlandırdıklarını aktaran ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, şunları söyledi: “Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmada finans sektörünün dönüştürücü gücü olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda stratejimizde hem sürdürülebilir finansmanı önceliklendiriyor hem de kendi operasyonlarımızda net sıfır karbon hedefiyle ilerliyoruz. Sürdürülebilir finansmanda uluslararası uzmanlığımızı, deneyimimizi ülkemize aktararak ve güçlü global ağımızdan faydalanarak Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir finansmana stratejik olarak bütüncül yaklaşıyor; temel hedefin yarattığımız etki olduğuna inanıyoruz. Bu yaklaşımla, hem müşterilerimizin sürdürülebilir finans yol haritalarını oluşturmalarına destek oluyor; hem de uluslararası kredi ve borç sermaye piyasalarına erişimlerine katkı sağlıyoruz. ING Grubu’nun, sürdürülebilir finansman alanında, Türkiye’de kurumsal bankacılıkta aksiyon liderlerinden biri olarak konumlanmasından mutluluk duyuyoruz. Aynı zamanda, müşterilerimizin finansman ihtiyaçlarını en uygun çözümlerle karşılamayı önceliklendirerek rekabette bir adım önde olmalarına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bankamızın sürdürülebilirlik bağlantılı dördüncü sendikasyon kredisinin yenilenmesinden dolayı mutluyuz. Bu işlemle sağlanan ve dış ticaretin finansmanında kullanılacak kaynağın hem müşterilerimiz hem de ülke ekonomisi açısından katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Enerjisa Üretim'de çocuk dostu çalışma alanı ve esnek yan haklar

    Enerjisa Üretim'de çocuk dostu çalışma alanı ve esnek yan haklar

    Enerjisa Üretim’de yaz boyunca ofis, çocukların. Şirket, etkinlikler düzenleyerek yaz tatilini çocuklar için keyifli ve öğretici hale getirirken, “Sana Göre” programıyla çalışanlarına sağladığı esnek yan haklarla iş yükünü dengelemeyi ve çalışan esenliğini yüksek tutmayı hedefliyor.

     

    Türkiye’nin lider özel sektör enerji üretim şirketi Enerjisa Üretim, insanı odağına alan esenlik uygulamalarıyla enerji sektöründe öncü atılımlara imza atıyor. Enerjisa Üretim, “Sana Göre” programıyla geniş bir yelpazede çeşitli yan haklar sunuyor ve esnek olma anlayışıyla çalışanların yan haklarını kendi isteklerine uygun şekilde özelleştirmelerine olanak tanıyor.

     

    Şirket çalışanlarının faydalanabileceği yan haklar arasında şu imkânlar yer alıyor: 

    • Hibrit çalışma sistemi – Belirli günlerde ofis ve ev zamanlaması yerine ekip dinamiği ve ihtiyaçlarına göre belirlenen esnek çalışma düzeni
    • Yüksek lisans eğitimi desteği
    • “Enerjimiz Annelerimizle” – Hamilelikten doğum sonrasına kadar süren koçluk programı
    • İlkokulun ilk günü izni  
    • Yılda 2 gün sebep belirtmeksizin mazeret izni 
    • “Biz Bize” gezi, spor, gastronomi, sanat, oyun odaklı sosyal aktivite kulüpleri
    • Ağustos ayında bir hafta tüm çalışanların aynı anda izin yapması
    • Hayvan dostu çalışma alanı – Patili dostlar iş yerine gelebiliyor 

     

    Çalışan Sağlığı için ‘Enerjine Sağlık’ Uygulaması

    Enerjisa Üretim çalışanlarının sağlığına verdiği önem ile sunduğu sağlık uygulamalarını temel bir hak olarak görüyor. “Enerjine Sağlık” çalışan esenlik uygulaması kapsamında şunlar sunuluyor:

    • Beslenme uzmanı 
    • Aşı programlarını (HPV, Tetanoz, Hepatit A, Hepatit B) şirket karşılıyor.
    • Fiziksel, psikolojik ve sosyal esenlik iş ortaklarından hizmet alıyor.
    • Bireysel spor eğitmeni, pilates ve EMS eğitmenleri ile birebir ders imkanları
    • Fizyoterapist ve fizik tedavi hekimi ile birlikte ergonomi desteği ve tedavisi
    • Ofislerde ve Enerjisa Üretim santrallerinde masaj terapisi
    • Hemşire, diyetisyen ve psikolog hizmetlerini içeren özel hamilelik destek programı
    • Psikososyal sağlık desteği (psikoterapi, mesleki işlevsellik görüşmeleri ve duygu destek grupları)
    • Sigara bırakma programı
    • Ebeveyn danışmanlığı

     

    Yaz tatilinde çocuklar ofiste 

    “Yaşama saygı duyarak daha güzel bir gelecek için enerji üretiyoruz” mottosuyla çalışmalarını sürdüren Enerjisa Üretim için geleceğimizin teminatı olan çocuklar önemli. Santral bölgelerindeki bilim ve teknoloji parkları ya da basketbol turnuvalarıyla çocuk odaklı sosyal projeleri destekleyen şirket, merkez ofisteki çocuklu çalışanların da yaz tatili döneminde yükünü hafifletiyor. Çocuklar ofise her gün gelebiliyor ama her salı özellikle aktivite günü. Oyun liderleri öncülüğünde ofiste etkinliklerle dolu bir gün geçiren çocukların neşesi tüm ofisi şenlendiriyor. 

     

    İhtiyaca uygun yan haklardan faydalanıyorlar 

    Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, “Şirketimizde çocuklarımıza ve geleceğe güzel bir miras bırakmak için hep birlikte üretiyoruz. Yaşadığımız ekosisteme katkı sağlayacak pek çok projeyi hayata geçirirken, bir işveren markası olarak çalışanlarımızın mutluluğunu yükseltecek uygulamalara imza atmayı önemsiyoruz. Çalışanlarımızın iş yükünü dengelemek, günlük hayatlarındaki sıkıntıları aşmalarında kolaylık sağlamak ve kariyer yolculuklarında kendilerini geliştirebilecekleri imkânlar sunmak, insan ve kültür politikamızın ayrılmaz bir parçası. Bunları yaparken de ‘Bizimle Değişir’ olarak söyleme dönüştürdüğümüz çalışan değer önermemiz doğrultusunda yol alıyoruz. Enerjisa Üretim’de bizler her gün yenilenen enerjimizle; insana, doğaya ve etki alanımızdaki herkese ve her şeye dair sorumluluğumuzun bilinciyle daha güzel yarınlar için hep birlikte üretiyoruz. Söz konusu yaklaşım ışığında pek çok yan hakla, çalışma düzenini hem daha keyifli hem daha verimli hale dönüştürmeyi destekliyoruz. Çalışanlarımız, ‘Sana Göre’ programı sayesinde yan haklarını kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde özelleştirebiliyor. Her bir ekip arkadaşımızın benzersiz ihtiyaçları olduğunun farkında olarak bu programı oluşturduk” dedi. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Avrasya Pazarında Konumlanmak ve İş Fırsatları Yakalamak İçin Yeni Taipei İhracat Geliştirme Heyeti Türkiye'ye Geldi

    Avrasya Pazarında Konumlanmak ve İş Fırsatları Yakalamak İçin Yeni Taipei İhracat Geliştirme Heyeti Türkiye'ye Geldi

    Hindistan’da gerçekleşen Tayvan Expo’da Yeni Taipei Pavyonu’nun etkileyici performansının ardından, heyet, endüstriyel tedarik zinciri içerisindeki güçlü donanım ve yazılım entegrasyon yeteneklerini kullanmaya devam etmek ve iki bölge arasında daha çeşitli sınır ötesi işbirlikleri ve tedarik zinciri alışverişlerini teşvik etmek için Türkiye’de görüşmelerde bulundu.

    Belediye Başkan Yardımcısı Chu Ti-Chih, “Avrasya Köprüsü” olarak bilinen Türkiye’nin sadece Avrupa’nın 6. en büyük ekonomisi olmadığını, aynı zamanda AB ülkeleriyle uzun süredir yakın bağlara sahip köklü bir endüstriye sahip olduğunu, Türkiye’nin, Yeni Taipei Şehri işletmeleri için Orta Doğu ve Avrupa pazarlarına genişlemek için stratejik bir merkez olabileceğini vurguladı. Ti-Chih, “Türkiye’nin iddialı yüzüncü yıl politikası kapsamında, hükümet ekonomik ve endüstriyel kalkınmayı ve altyapıyı teşvik etmek için çeşitli çalışmalar uygulamaya devam etmektedir. Son yıllarda Türkiye, “Akıllı Şehirler Ulusal Politikası ve Eylem Planı” ve “Enerji Verimliliği Eylem Planı”nı aktif olarak tanıtarak dijital dönüşümü ve yenilenebilir enerji gelişimini teşvik etmektedir. Bu ziyaret, yerel firmalarla bağlantı kurarak uluslararası ticareti ve somut işbirliklerini teşvik etmeyi, ikili işbirliği köprüleri oluşturmayı ve Yeni Taipei’yi Türkiye için güvenilir bir ortak olarak konumlandırmayı amaçlamaktadır” dedi.

    Ekonomik Kalkınma Bürosu, bugün (16 Temmuz) İstanbul’da, Türkiye’de ikili ticaret görüşmeleri düzenlendiğini belirtti. Organizasyonun etkinliğini artırmak amacıyla, Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi’nin İstanbul Şubesi olarak faaliyet gösteren Tayvan Ticaret Merkezi İstanbul Ofisi, heyette yer alan 20 firma için önceden toplantılar ve programlar düzenleyerek ziyaretin verimliliğini artırdı. Türk alıcı firmalar Yeni Taipei firmalarına büyük ilgi gösterdi. Görüşme yerindeki canlı atmosfer, Yeni Taipei firmalarının çeşitliliğini ve rekabetçiliğini sergiledi.

    Ekonomik Kalkınma Bürosu ayrıca, uluslararası ilişkilerin uzun vadeli geliştirilmesi yoluyla Yeni Taipei Şehri Hükümeti’nin bu etkinlikten önce Yeni Taipei ve Türkiye arasında endüstriyel eşleştirmeleri başlattığını belirtti. Hedef müşterilerle proaktif olarak iletişim kurarak, onları davet ederek, yerinde yapılan anketlerle doğru eşleştirmeleri yaparak, Yeni Taipei işletmelerinin iş fırsatlarını yakalamasına ve pazara girmesine yardımcı olmayı, Orta Doğu ve hatta Avrupa pazarlarına genişleme yolunda sağlam adımlar atmayı amaçladıklarını ekledi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Serpil Günal, Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun Genel Sekreteri Oldu

    Serpil Günal, Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun Genel Sekreteri Oldu

    TARSİM’in Genel Müdürlüğü ve Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık ve Bankasürans Grup Başkanlığı görevlerini başarıyla sürdürmüş olan Günal, Doğal Afet Sigortaları Kurumu Genel Sekreterliği görevine 16 Temmuz itibarıyla başladı.

    Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nda, Türk Reasürans’ın 2020 yılında teknik işletici olarak atanmasının ardından başlayan değişim ve yenilenme tüm hızıyla devam ediyor. Atılan bu adımlar sayesinde DASK, asrın en büyük felaketi olan Kahramanmaraş Depremi sınavından son derece başarı ile çıktı. Bununla birlikte, aralıksız gelişim hedefleri doğrultusunda DASK, yaşanan depremden büyük dersler çıkararak hızla yeni aksiyonlara yöneldi. Yakın zamanda hayata geçecek Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) bu aksiyonlardan en önemlisi olup vatandaşlarımıza sel, dolu, orman yangını, heyelan, çığ gibi tüm afetlere karşı finansal güvence sağlayacaktır. Bu büyük adımı atarken hedefimiz, ülkemizin çeşitli coğrafi bölgelerinde farklılık gösteren afet türlerine karşı vatandaşlarımız ihtiyaç duydukları özel güvenceye ZAS ile kavuşmalarıdır. Zorunlu Afet Sigortası, vatandaşlarımıza ekstra ciddi bir maliyet oluşturmadan çok kapsamlı bir poliçeyi devlet desteğiyle sunacaktır. 

    DASK’ın bir diğer önemli çalışması tüm olası felaketlere karşı hızlı ve doğrudan aksiyon alabilmek için yerel hizmet birimleri oluşturulması ve ülke çapında yaygınlaştırılmasıdır. Ayrıca etki ve fayda bakımından mühim olan birçok farklı projeyi de eş zamanlı olarak devam ettiren DASK’ın gelişim yolculuğu, tüm hızı ve kararlılığıyla sürmektedir. Bu gelişim yolculuğunda, bankacılık ve sigorta sektöründeki zengin tecrübe ve bilgi birikimi ile kurumumuza büyük değer katacağına inandığımız Sayın Serpil Günal’ın ailemize dahil olmasından büyük mutluluk duyuyor, kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz.

    SERPİL GÜNAL KİMDİR?

    Ortaokul ve lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde tamamlayan Günal, 1998 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Gazi Üniversitesi’nde Pedagojik Formasyon Eğitimi’ni de tamamlayan Günal, aynı yıl Ziraat Bankası 10. Dönem Bankacılık Okulu’na başladı. Ziraat Bankası’nda, Ticari Krediler, Kredi ve POS fiyatlaması, Bireysel Krediler, Pazarlama ve son olarak Banka Sigortacılığı konularında çeşitli birimlerde çalıştı. Günal, 2006 yılında Atılım Üniversitesi’nden MBA yüksek lisans derecesini aldı.

    2017 ve 2020 yılları arasında Ziraat Sigorta A.Ş. ve Ziraat Emeklilik A.Ş. de sırasıyla Operasyon ve Teknikten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. Türk P&I Sigorta A.Ş. de Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulundu. 2020 yılında Tarım Sigortaları Havuzu İşletme A.Ş. Genel Müdürü ve Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kurulu üyesi olarak atandı. Tarım Sigorta Havuz İşletme A.Ş. de çalışırken AIAG (Dünya Tarım Sigortaları Örgütü- Zürih) hasar komitesi üyesi olarak görev yaptı. 

    Eylül 2023 döneminde Ziraat Bankası’nda, Tarım Bankacılığı ve Banka Sigortacılığı konularından sorumlu Grup Başkanı olarak görev yaptı. Aynı zamanda Karadağ (Montenegro) Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de üstlendi. Günal, bir çocuk annesi olup, iyi düzeyde İngilizce bilmektedir.

    Yeni Yapılanmada Yeni Görev

    Halen DASK Genel Sekreterlik görevini yürüten Sayın Mesut Güçlü, bahsedilen yeni yapılanma kapsamında DASK Yönetim Kurulu Raportörü olarak atanmıştır. Yıllara sari tecrübesi ile, Genel Sekreterlik görevinde göstermiş olduğu özverili çalışmalarına teşekkür ediyor, Sayın Güçlü’ye yeni görevinde başarılar diliyoruz. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mekânın sahibi geri döndü: X kuşağı yeniden işverenlerin gözdesi!

    Mekânın sahibi geri döndü: X kuşağı yeniden işverenlerin gözdesi!

    Çok kuşaklı iş gücünün üretkenliği artırdığını, ekip ruhunu güçlendirdiğini gösteren araştırmaların sayısı arttıkça iş dünyası, öğrenmeye kapalı bir yaklaşım gösteren Z kuşağına yatırım yapmak yerine, rotasını 50 yaş ve üstü çalışanlara çeviriyor. Kariyer Odaklı Online Eğitim Platformu Teedo’nun Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Direktörü Cansu Karagül, “50 yaş üstü çalışanlar, zengin deneyim ve bilgeliğiyle kurumsal performansın anahtarı haline geldi. Öngörülere göre, 2030 yılına kadar küresel olarak 150 milyon iş, 55 yaş üstü çalışanlara kayacak” diyor.

     

    Son yıllarda Y ve Z kuşağının iş dünyasında ağır basmaya başlamasıyla yaşları 50’yi aşan ve yeni kuşaklar tarafından ‘Boomer’ olarak ifade edilen çalışanlar, pek çok önyargıyla karşı karşıya kalarak göz ardı edildi. Tüm dünyada istihdam oranları 55 yaşından sonra düşmeye ve birçok kişi, emeklilik yaşı gelmeden çalışmayı bırakmaya başlasa da, bugün istihdamda kartlar yeniden dağıtılıyor. 

     

    50 yaş üstü çalışanların iş dünyasının dışında kalması çok önemli bir deneyim ve bilgi israfına işaret ederken, genç çalışanların öğrenmeye kapalı olması, şirketlerine olan düşük sadakatleri gibi gündem maddeleri, kurumsal koridorlarda giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor. Z kuşağının işverenleri zorlamaya başlayan talepleri, yüksek maaş beklentileri, yurtdışında yaşama istekleri, geleneksel çalışma anlayışı ile modern beklentiler arasındaki çatışma, iş dünyasını daha deneyimli ve geleneksel iş değerlerine aşina olan eski kuşağı işgücüne yönlendiriyor. Bu etkilerle rotayı yeniden 50 yaş üstü çalışanlara çeviren işverenler, deneyimli kadroları elde tutma konusuna daha ciddi bakıyor. 

     

    Eski klişeler çürüyor

     

    Yaygın klişelerin aksine, deneyimli profesyoneller, iş yerine zengin bir bilgi, uyum yeteneği ve özveri getiriyor. Araştırmalar, iş yerinde farklı yaş gruplarından oluşan ekiplerin, aynı yaştaki çalışanlardan oluşan ekiplere göre daha üretken olduğunu gösteriyor. 

     

    Ayrıca 50 yaş üstü her 10 çalışandan 6’sı, kariyerinde nereye gitmek istediği konusunda net bir fikre sahip. Liderlik rollerine olan ilgileri, çoğu genç meslektaşlarınınkini aşıyor ve bu da onları mentorlük ve ekip gelişimi için paha biçilmez bir kaynak haline getiriyor. Yeni düzende genç çalışanlar da teknoloji gibi alanlarda daha kıdemli meslektaşlarına yardımcı oluyor, herkesin birbirinden öğrendiği ve karşılıklı saygının yeşerdiği bir ortam yaratılıyor. 

     

    Nitelikli çalışan sıkıntısı yaşanıyor

     

    Beyaz yakalı profesyonellerin kariyer gelişimlerini online eğitimlerle desteklemeye odaklanan Teedo’nun Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Direktörü Cansu Karagül, “Dünyada nitelikli çalışan sıkıntısının yaşandığı günümüzde, şirketler hem şimdi hem de gelecekte ayakta kalıp gelişebilmeleri için işgücü ihtiyaçlarını çözmek amacıyla 50 yaş üstü çalışan havuzuna yöneliyor. Liderler, ileri yaştaki çalışanların şirket kültürüne getirdiği zengin deneyim, bilgelik ve dayanıklılık dokusunu kullanarak benzersiz bir kurumsal performansın kapısını açabileceklerinin farkında. Nitekim Bain & Company’nin bir araştırmasına göre, 2030 yılına kadar küresel olarak tam 150 milyon iş, 55 yaş üstü çalışanlara kaymış olacak” dedi.

     

    50 yaş üstü kendini geliştirmeye açık

     

    Genellikle 50 yaşın üzerindeki çalışanların eğitimden çekindiği ve motivasyondan yoksun olduğu iddia edilirken, Michael Page’in Avrupa kıtasında binlerce iş arayan çalışanla yapılan anketine göre, tam tersine bu çalışanların yüzde 62’si, kariyer geliştirme fırsatlarını aktif olarak kovaladıklarını söylüyor. Bu istatistik, 50 yaşın üzerindeki çalışanların, yeni beceriler kazanma ve kendini geliştirme konusundaki istekliliğini vurguluyor.  

     

    Türkiye’de 2000’li yıllardan başlayarak ama özellikle de son dönemde yetişkin yaşamına geçişin (mezun olma, ayrı eve çıkma, ekonomik bağımsızlaşma, aile kurma gibi farklı kriterler ile değerlendirilen) uzaması, pandemiyle tüm dünyayla paralel olarak wellbeing anlayışının benimsenmeye ve uygulamaya geçirilmeye başlanması, ülkenin ekonomik konjonktürü, EYT’den faydalanmaya hak kazanan 40’lı, 50’li yaşlarındaki çalışan kesimin asgari yaşam maliyetlerini karşılayabilmek adına çalışmaya mecbur kalması gibi farklı nedenler de söz konusu bu ‘deneyimli’ grubun motivasyonlarını açıklıyor. 

     

    Bu noktada konu, şirketlerin, ileri yaştaki çalışanlara yeterince eğitim desteği verip vermemesinde düğümleniyor. Geleceğe dönük kuruluşlar, 50 yaş üstü çalışanların değişen ihtiyaçlarını ve önceliklerini tanımaya, deneyimli çalışanları kendi yetenek havuzlarına entegre etmek için yatırım yapmaya başladı. Örneğin; Microsoft, Humana ve McDonald’s gibi 1.000’den fazla tanınmış şirket, yakın zamanda, adayları yaştan bağımsız olarak işe alma ve değerlendirme, ileri yaştaki yetişkinlerin ‘eşit şartlara sahip olmasını’ sağlama vaadini içeren AARP’nin İşveren Taahhüdü’nü imzaladı.

     

    50 yaş üstü çalışanlara sunulması gereken eşit fırsatlardan birinin de eğitim ve beceri gelişimi konusunda olması gerektiğine dikkat çeken Cansu Karagül, sözlerine şöyle devam etti: “İş hayatındaki söz konusu grubun eğitim ve gelişim fırsatlarıyla ilgilenmediğini mi düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz… Zaten işverenlerin de düştükleri en büyük yanlışlardan biri, konu eğitim ve çalışan yatırımı olduğunda bu grubu kapsam dışı bırakmak. Araştırmalar da ileri yaştaki çalışanlara, genç olanlara göre daha az eğitim verildiğini teyit ediyor. Oysa deneyimli çalışanlar, görevlerinde ve rollerinde ilerleme, sistemin içinde kalmaya devam etme arzusuna sahip. Bunun yolunun da kariyer odaklı eğitimler ile kendini ‘upgrade’ etmekten, yeni dünya düzeninin gerektirdiği becerileri kazanmaktan geçtiğini biliyorlar. Kaldı ki, günümüzde geçmişteki gibi genç-yaşlı ayrımı yapmak sosyolojik olarak imkansız. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bile 18-65 yaş arası genç, 65-74 yaş arası genç-yaşlı, 74-84 yaş arası yaşlı kabul ediliyor. Dolayısı ile günümüz çalışma kültüründe kuşaklar arası ayrımcılığı bir kenara bırakarak (ki bu aslında yaşçılık yani yaşa dayalı ayrımcılık oluyor), doğru yetenek yönetimi için doğru eğitim ve gelişim planlaması üzerine yoğunlaşmalıyız.”

     

    Teedo’nun kariyer odaklı eğitimlerinde her yaştan öğrenci var…

     

    Kariyer Odaklı Online Eğitim Platformu Teedo, beyaz yakalı profesyonellerin kariyer gelişimini ve mesleki yetkinliklerini zenginleştirmeye odaklanıyor. Katılımcılara akademik eğitimlerin sağlamadığı pratik deneyimi kazandırarak, kariyer yolculuklarında en büyük destekçileri olmayı hedefliyor. Teedo; eğitim programları, iş stratejileri ve her biri kendi alanında başarı hikayesi yazmış C-level profesyonellerden oluşan eğitmen kadrosuyla kariyerini bir üst seviyeye taşımak isteyenler için eğitimi yalnızca bir son nokta değil, sürekli gelişim ve deneyim zinciri olarak görüyor. 

     

    Türkiye’nin en çok tercih edilen eğitim platformu olma hedefiyle yola çıkan Teedo, kariyerinde ilerlemek ve kendini geliştirmek isteyen her yaştan öğrenciyi canlı ve online derslerde bir araya getiriyor. C-level yöneticiler tarafından verilen canlı ve online eğitimler aracılığıyla, kariyerinde ilerlemek ya da farklı bir sektöre adım atmak isteyen katılımcılara iş hayatında pratiğe dayalı deneyimlerini paylaşma ve network yapma imkânı sunuyor.

     

    Daha az talep, daha fazla sağduyu

     

    – 50 yaş üstü çalışanların yüzde 53’ü, kendileri ve aileleri için sağlık hizmetlerine öncelik veriyor. Gösterişli avantajlar yerine anlamlı, önemli olan yan hakları tercih etme eğiliminde oluyorlar. Bu tutum, istikrarlı ve kendini işine adamış bir ekip arayan her şirket için büyük bir artı teşkil ediyor.

    – Yaşı daha büyük olan çalışanların yüzde 68’inin bağ kurma arzuları yüksek. Yüz yüze ya da sanal kanallar aracılığıyla arkadaş canlısı ve işbirlikçi bir atmosfer yaratıyor.

    – Deneyimleri sayesinde daha sağduyulu kişiler oluyorlar ve bu da onları yönetmeyi kolaylaştırıyor. 

    – Karar verme süreçlerindeki kolaylığa ve dengeli boyutlardaki bir çalışma ortamının samimiyetine değer veriyorlar. Bu nedenle genellikle daha küçük şirketleri tercih ediyorlar.

    – Lüks ofislere veya kapsamlı ekip oluşturma faaliyetlerine duyulan ihtiyaç gibi belirli konularda daha az talepkâr oluyorlar. Bunlar yerine, rollerinde şirketin şeffaflığına ve özerkliğine daha fazla değer veriyorlar.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Poscube ve Pavo inovasyonda buluştu

    Poscube ve Pavo inovasyonda buluştu

    Anlaşma kapsamında Poscube; Pavo’nun yeni nesil Android poslarının ve inovatif uygulamalarının kafe ve restoran sektörüne özel olarak yazılım entegrasyonunu gerçekleştirerek, Başkent başta olmak üzere Türkiye genelinde yaygınlaşması için çalışmalarda bulunuyor.

     

     

    Müşteri odaklı bir yaklaşımla 20 yıldır faaliyet gösteren Poscube ile Aktif Bank finansal teknolojiler ekosisteminin üyesi olan Pavo, inovasyon paydasında buluştu. Pavo’nun android pos cihazlarının ve uygulamalarının yazılım entegrasyonlarını tamamlayan Poscube, uçtan uca entegre bir çözüm seti geliştirdi. Bu iş birliği çerçevesinde Poscube hizmet verdiği kafe ve restoran sektöründeki iş ortaklarında müşteri memnuniyetini artırmayı başardı.

    Pavo Kurumsal Satış ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Özden Bektaş, “Poscube ile hayata geçirdiğimiz iş birliğimizi, ‘başarıya ortaklık’ olarak görüyoruz.  Kendi alanında başarılı işlere imza atan iki firmanın son kullanıcıya yarattığı değeri, bu başarının en önemli ölçüsü olarak görüyoruz. Regülasyona uygun modern pos çözümlerini sağlarken, müşteri odaklılıkta birleştiğimiz bu iş ortaklığından memnuniyet duyuyoruz” dedi. 

    Poscube Genel Müdürü Hakan Madenli ise konu hakkında “Poscube ve Pavo’nun iş birliğini heyecan ve mutluluk ile karşılıyoruz. Pavo’nun yeni nesil Android pos cihazlarının 50’den fazla işletmemizde başarılı entegrasyonu sayesinde; market, kafe, hızlı tüketim ve restoran sektöründe maliyet ve zaman avantajı sağlayarak müşteri memnuniyetini artırmayı başardık. Gelecekte bu iş birliğinin diğer çözümlerimiz olan kiosk, masa üstü, mobil uygulamalarımız ile çoklu alternatifleri işletmelerimizin hizmetine sunacağız. Böylece sektöre, daha güçlü ve yenilikçi çözümler sunacağımıza inanıyoruz” şeklinde görüş verdi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Z kuşağı en çok fıstık, badem ve ceviz tüketiyor

    Z kuşağı en çok fıstık, badem ve ceviz tüketiyor

    Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, “INC, Latin Amerika’nın Z kuşağının beslenme tercihleri üzerine, fındık ve kuru meyve tüketimine odaklanan kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Z Kuşağı, bitki bazlı protein, enerji, vitaminler ve lif içeren sağlıklı gıdalara öncelik veriyor. Bu da sektörümüz için büyük bir avantaj. INC’nin araştırması, Z kuşağının fındık ve kuru meyveleri insan sağlığına yüksek faydaları nedeniyle tercih ettiğini ortaya koydu. Kuruyemiş ve kuru meyve tüketiminde Z Kuşağı çok büyük bir potansiyele sahip. Arjantin, Brezilya, Şili ve Meksika’da yapılan araştırmaya göre Z Kuşağında yer fıstığı (%99), badem (%97) ve ceviz (%94) tüketimi yüksek.” dedi.   

     

    Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Konseyi (INC) Türkiye Büyükelçisi Ahmet Bilge Göksan,“Z kuşağının en çok tükettiği kuruyemişler yer fıstığı, badem ve ceviz olurken, bunu kaju, fındık ve antep fıstığı takip ediyor. Kurutulmuş meyvelerde de kuru üzüm, kurutulmuş kızılcık ve kuru erik önde geliyor. “Atıştırmalık kuşağı” olarak bilinen Z kuşağının %96’sı, öğünler arasında atıştırmalıklar tükettiğini, yoğurt, süt ürünleri ve taze meyveleri tercih ettiğini bildirdi. INC, fındık ve kuru meyvelerin tüketimini artırmak için pazarlama kampanyalarında bunların kullanımlarına ve sağlık açısından faydalarına odaklanılmasını öneriyor. INC, hedef kitlenin dikkatini çekmek için 3D animasyon ve yapay zeka teknolojisini içeren bir dizi video olan NutTunes’u başlattı. Kampanya, her pazara özel içerikle sosyal medyada yayınlanacak. Ayrıca dünyanın en büyük müzik platformu Spotify’da “The Nut Tunes” çalma listesi de mevcut.” diye konuştu.

     

    Ahmet Bilge Göksan, “Z kuşağı trendleri belirleme gücüne sahip olması sebebiyle önümüzdeki 10 yılın en önemli kuşağı. INC, Z kuşağı arasında kabuklu yemiş ve kurutulmuş meyve tüketimiyle sağlıklı beslenmeyi desteklemeyi amaçlıyor. Türkiye olarak her sene INC Kongresinde Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıdalar listesinde yer verdiği Türkiye’nin üretim ve ihracatta dünya lideri olduğu besleyici değeri yüksek süper gıdalar; kuru incirde, kuru kayısı ve çekirdeksiz kuru üzümde ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyoruz. Türkiye olarak dünyadaki tüketim trendlerini tespit etmek için sektörümüze yol gösteren ve genç tüketicilerden oluşan dinamik Z Kuşağının farklı davranışlarını, tercihlerini, kullandıkları kanallarla ilgili firmalarımızı üretim ve pazarlama konusunda daha iyi hale getiren INC’nin araştırmalarını titizlikle takip ediyoruz.” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ömürdağ'a sunduğu katkılarından dolayı Teşekkür Belgesi verildi

    Ömürdağ'a sunduğu katkılarından dolayı Teşekkür Belgesi verildi

    Gastronomi alanında başarılı çalışmaları ile takdir toplayan ve adından sıkça söz ettiren Belgin Ömürdağ  F İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri + Üretim Teknolojileri Fuarı’nda gerçekleşen F – N E X T etkinliklerine sunduğu katkıları adına teşekkür belgesine layık görüldü.

    Gurme TV / Kültür Sanat Program Sunuculuğunun yanı sıra kısa süre içerisinde Ekibi ile birlikte hazırlayacağı yeni bir proje ile sektörde istikrarlı yükselişini hız kesmeden sürdüren Ömürdağ, “Güzel bir proje hazırlığı içerisindeyiz, yine katılan herkesin beğenisini kazanacağı çok güzel bir etkinlik daha olacak” diye konuşuyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Milli Takımın Ünlü Futbolcularının Tatil Tercihi: Titanic Luxury Collection Bodrum

    Milli Takımın Ünlü Futbolcularının Tatil Tercihi: Titanic Luxury Collection Bodrum

    Ülkemizi Avrupa Futbol Şampiyonası’nda başarı ile temsil eden Milli Takımımızın ünlü futbolcuları yorucu bir mücadelenin ardından soluğu Titanic Luxury Collection Bodrum’da aldı. 

    Bodrum’un en güzel koylarından Güvercinlik’te, Ege’nin turkuaz sularını kesintisiz bir manzarayla karşılayan Titanic Luxury Collection Bodrum’u, tercih eden ünlü futbolcular arasında Hakan Çalhanoğlu, Kerem Aktürk, Mert Günok, Kaan Ayhan gibi isimler yer alıyor. 

    Aileleri ile birlikte tatile gelen futbolcular, Titanic Luxury Collection Bodrum’un Ege’nin ruhunu yansıtan odaları, ödüllü lezzetleri ve seçkin ayrıcalıklı yaklaşımları ile ultra lüks bir tatil deneyimi yaşayarak, yorgunluk atıyorlar. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı