Kategori: Magazin

  • “Netflix” dizisi için 4 saatte “Ölü” oldu

    “Netflix” dizisi için 4 saatte “Ölü” oldu

    Modelliğin yanı sıra oyunculukta da ilerleyen Dilek Kaya, Mayıs ayında Netflix'te yayınlanacak sürpriz bir projedeki rolü için 4 saatlik makyajla "ölü kız" oldu.

     

    Türkiye'nin en ince belli modeli olarak ünlenen Dilek Kaya, çekimleri devam eden ve iddialı kadrosuyla dikkat çekmeye hazırlanan bir dizideki rolünde cinayete kurban gitmiş bir kadını canlandırdı.

     

    4 saatlik makyajla morgtaki bir ölü gibi görünen Dilek Kaya bu tarz "uç" rollerin kendisini heyecanlandırdığını söyledi.

     

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Yalın ‘Unutulmaz Şarkılar’ Konserinde Dakikalarca Alkışlandı

    Yalın ‘Unutulmaz Şarkılar’ Konserinde Dakikalarca Alkışlandı

    Onlarca hit’i ve kendine özgü yorumuyla aşk şarkılarının en sevilen isimlerinden Yalın, “Unutulmaz Şarkılar” adını verdiği konser serisinin ilkini dün akşam görkemli sahne şovu ve 27 kişilik dev bir orkestra ile Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde sevenlerinin yoğun ilgisi ile gerçekleştirdi! 

     

    2004 yılında çıkardığı “Ellerine Sağlık” albümünden günümüze kadar seslendirdiği kendine özgü aşk şarkıları, etkileyici sesi ve besteleri ile bugüne kadar muazzam bir dinleyici kitlesi yakalayan Yalın, görkemli sahne tasarımı ve Bigband orkestrasıyla hem kalbimizde iz bırakan “Unutulmaz Şarkılar”ı, hem de en sevilen şarkılarını seslendirdiği konser serisini dün gece Zorlu PSM’de hayranlarının yoğun ilgisi ile gerçekleştirdi. 

     

    “Ellerine Sağlık” Şarkısının Şaşırtıcı Hikayesi

    Hayranlarının en sevdiği şarkılardan biri olan “Ellerine Sağlık” şarkısını söylemeye başlamadan önce hikayesini paylaşmak isteyen Yalın “Bu şarkının hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. 2004 yılında şarkı ilk çıktığında belki hatırlıyorsunuzdur henüz ne klibi vardı ne de fotoğrafı. Yalnızca şarkı vardı ve radyoda çalıyordu. Ben de meşhur olmuştum ama daha kimse beni tanımıyor sadece ismim ve şarkı vardı ortada. Bir gün plak şirketinden çıktım eve giderken bindiğim bir takside benim şarkı çalıyordu ve ‘allah dedim, oh be! Onca yılın emeğinden sonra demek hayallerine ulaşmak böyle oluyor, sonunda karşılığını buldu’ dedim. Taksici bir anda uzanıp şarkının sesini açtı ve arkaya dönüp bana ‘bayılıyorum bu kıza ya’ dedi. Travmaya bakar mısınız? Onca yıl emek ver uğraş, didin, çabala… sonuç; Türkiye’nin sevgilisi Yalın diye bir kız. O an hemen plak şirketine gidip ‘bir klip, fotoğraf ne varsa yayınlayalım gözünüzü seveyim’ dedim”  şeklindeki eğlenceli anısıyla hayranlarını kahkaha krizine soktu.

     

     “Unutulmaz Şarkılar”la Dolu Bir Gece 

    Konserin açılışını “Ah Be Kardeşim” şarkısıyla yapan Yalın, “Cumhuriyet” şarkısını söyledikten sonra ekranda beliren Atatürk’ün fotoğrafının altında yer alan "Tüm Umudum Gençliktedir" ve "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" sözlerini hayranlarıyla paylaşarak son günlerde geçirdiğimiz kötü günler için herkesi umutlu olmaya davet ederken daha iyi bir dünya için gençlere olan inancının sonsuz olduğunu belirtti. “Böylesi büyük bir orkestra ile çalmak çocukluk hayalimdi” diyen Yalın, mükemmel hitlerinin yanı sıra “Çocukluğumdan beri unutamadığım çok şarkı vardı. Her biri çok kıymetli ve belirlemek oldukça zor oldu. Sizler için en sevdiğim ‘Unutulmaz Şarkıları’ seçtim” diyerek “Biliyorsun”, “Mazi Kalbimde Yaradır”, “Hep Karanlık”, “Bu kalp Seni Unutur mu?” “Kara Sevda”, “Sen Benim Şarkılarımsın” ve “Olur Ya” gibi şarkıları söyledi. Daha çocukluk yıllardında hayatında gittiği ilk konser olan Bulutsuzluk Özlemi konserinin hayatında çok önemli bir yeri olduğunu söylerken, ‘’Çocukluk yıllarımda henüz arkadaşlarıma, akrabalarıma elimde gitarımla şarkılar söylediğim zamanlar, hayatımda gittiğim ilk konser Bulutsuzluk Özlemi’nin bir konseriydi. Benim için çok büyüleyici bir konserdi. O gün onlar sahnede ‘’Sözlerimi Geri Alamam’’ şarkısını söylerlerken, hayatımda ilk defa evet ben de sahnede olmalıyım demiştim. Yaşadığım coşkuyu hiç unutamıyorum. Bugün sizlerin karşısında olma hayalini işte o zaman kurmuştum ve işte bugün tam karşınızdayım!” diyerek o gün hissettiği coşkuyla ‘’Sözlerimi Geri Alamam’’ şarkısını eşsiz bir yorumla seslendirdi. 

     

    Dev orkestrasına eşlik eden vokalisti Elif Pıtırlı ile gerçekleştirdiği “Küçük Bir Aşk Masalı” düeti ise sevenlerini mest ederken, hemen arkasından söylediği “Küçücüğüm” ve “Bir Bakmışsın” şarkıları geceye damga vurdu. Konser sonunda hayranlarının yoğun ısrar ve alkışlarıyla gitarıyla birlikte yeniden sahneye çıkan Yalın, seyirciden istek şarkı alarak, bir hayranın istediği “Bir Bahar Akşamı” şarkısını geri çevirmedi. Hemen ardından “Kasma” ve “Boşvermişim” şarkılarıyla enerjinin tavan yaptığı anlar yaşanırken,  Zorlu PSM Turkcell Sahnesi ise dev bir dans pistine çevrildi. Konser sonunda Yalın tüm hayranları tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.

     

    Yalın’la “Unutulmaz Şarkılar” serisinin ikincisi 30 Mart Çarşamba akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek. 

     

    Zorlu PSM’de Fiziki Mesafe & Hijyen Önlemleri

     

    Etkinliğe katılım için misafirlerin girişte HES uygulaması üzerinden risksiz kategoride olduklarını göstermeleri gerekiyor. Etkinliklere katılan tüm sanatseverlere steril ve güvenli bir deneyim ortamı yaratmak için yönetmeliklerde yer alan kuralları harfiyen uygulayan Zorlu PSM; aldığı önlemler çerçevesinde ateş ölçümü, fiziki mesafe kuralları, dijital bilet, temassız ödeme, ileri teknoloji hijyen ve dezenfektasyon uygulamalarına devam ediyor. Günlük rutin temizlik süreçlerinin yanı sıra düzenli olarak profesyonel ekiplerin desteğiyle dezenfekte de edilen Zorlu PSM, yakın zamanda hayata geçirdiği dijital bilet uygulaması ile de sanatseverleri etkinliklerle buluşturmak için gereken bütün kolaylıkları sağlamayı sürdürüyor. Hem Zorlu PSM içinde hem de gösteri salonlarındaki klima santrallerinde 100 taze hava ile çalışan, virüs ve bakterilere karşı korunmada en etkili yöntem olarak öne çıkan UVC (Ultraviyole) teknolojisi kullanılmaktadır.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Oğuzhan Koç söyledi, üniversiteliler eşlik etti

    Oğuzhan Koç söyledi, üniversiteliler eşlik etti

    Büyükşehir’in üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği “Kampüste Bi' Mola” etkinliği ünlü Oyuncu-Müzisyen Oğuzhan Koç’un konseriyle sona erdi

    Büyükşehir’in Kampüste Bi’ Mola etkinliğinin son gününde;

    Kültürün, sanatın, sporun, kardeşliğin ve mutluluğun adresi Kocaeli’nde; Büyükşehir’in Kocaeli Üniversitesi öğrencilerine yönelik düzenlediği “Kampüste Bi' Mola” etkinliğinin son gününde Türk pop müziğin sevilen ismi Oğuzhan Koç sahne aldı. Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi’nde sahne alan Oğuzhan Koç’un şarkılarına üniversiteliler hep bir ağızdan eşlik etti. 

     

    UNUTULMAYACAK BİR AKŞAM YAŞATTI

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Gençlik Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesinde bulunan Akademi Üniversite biriminin organize ettiği “Kampüste Bi’ Mola” adlı etkinlik programlarının son gününde Oyuncu-Müzisyen Oğuzhan Koç’u ağırladı. Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki konseri, üniversite öğrencileriyle birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Yaşar Çakmak ile Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Şemsettin Yıldırım da izledi.

     

    MORAL VE MOTİVASYONU ARTIRMAK İÇİN

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kampüste Bi’Mola etkinliği kapsamında pop müziğin sevilen ismi Oğuzhan Koç alkışlar arasında sahneye gelerek konserine başladı. Sanatçının ilk eseri ‘Ayy Ben Hala Rüyada’ adlı parçasından sonra Başkan Vekili Çakmak selamlama konuşması yaptı. Sözlerine, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın selamlarını ileterek başlayan Başkan Vekili Çakmak, üniversiteli arkadaşlarımızı sınav stresinden uzaklaştırmak ve motive etmek istediklerini ifade etti. Başkan Vekili Çakmak, “Büyükşehir Belediyesi olarak 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar yarıyılı döneminden önce kısa bir mola ile moral ve motivasyonunuzu artırmak için Kampüste Bi'Mola adlı etkinliği planladık. Başkanımız Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın talimatıyla arkadaşlarımız hızlı şekilde gereken hazırlıkları yaptı ve sizlerle güzel olan bu program ortaya çıktıBiz, üniversiteli öğrencilerimizi dün ve bugün her zaman destekledik, desteklemeye de devam ediyoruz. Geleceğinize yön veren üniversite hayatınızda başarılar dilerim” dedi. Selamlama konuşmasının ardından Başkan Vekili Yaşar Çakmak sanatçıya çiçek takdim etti.

     

    KOÜ’DE OĞUZHAN KOÇ RÜZGÂRI ESTİ
    Üniversitelilerin, 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar yarıyılı dönemine moralle girmeleri için düzenlenen “Kampüste Bi’ Mola” adlı etkinlik programında sahne alan sevilen sanatçı Oğuzhan Koç, birbirinden güzel eserleriyle üniversite öğrencilerine unutulmayacak bir akşam yaşattı. Bir saat 30 dakika sahnede kalan Oğuzhan Koç’un konserinde bin 400 kişilik kongre merkezinde üniversiteliler merdiven boşluklarını da doldurdu. 2 bine yakın üniversite öğrencisi büyük bir beğeniyle sanatçının tüm eserlerine eşlik ederken, konser boyunca sevilen sanatçıyı yalnız bırakmadı.

     

    ŞARKILAR HEP BİR AĞIZDAN SÖYLENDİ

    Pop müziğinin sevilen isimlerinden Oğuzhan Koç, Kocaeli’de üniversiteli genç hayranlarıyla buluştu. Öğrenciler, ‘Yüzük’, ‘Gül Ki Sevgilim’, ‘Bi Hayli’, ‘Bu Aşkın Katili Sensin’, ‘Sana Doğru’, ‘Hele Bi Gel’, ‘Heyecandan’, ‘Kendime Sardım’, ‘Yoksa Yasak’, ‘Giden Günlerim’, ‘Yok Sanayım’, ‘Her Aşk Bir Gün’, ‘Bulutlara Esir Olduk’, ‘İyi Sanıyorlar’, ‘Hepsi Geçiyor’, ‘Küsme Aşka’, ‘Küçücüğüm’, ‘Aklım Karıştı’ ve ‘Aşınayız’ gibi sanatçının bütün şarkılarına hep bir ağızdan coşkuyla eşlik etti. Katılımın yoğun olduğu konserin son bölümünde sürpriz yaparak ‘Bahçe Duvarından Aştım’ türküsünü de söyleyen Oğuzhan Koç, finalde dillerden düşmeyen ‘Vermem Seni Ellere’ adlı şarkısını Kocaeli Üniversiteliler ile birlikte söyledi.

     

    BAŞKAN BÜYÜKAKIN’A TEŞEKKÜR ETTİ.

    Üniversiteli gençlerin yoğun ilgisini gören ünlü sanatçı Oğuzhan Koç konserin sonunda kendisini izlemeye gelen üniversiteliler adına bu etkinlik için Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’a teşekkür etti. Konser sonunda ise Oğuzhan Koç’un üniversiteli hayranları ünlü popçuyla resim çektirmek ve imza almak için birbiriyle yarıştı. Kovid-19 tedbirleri kapsamında konseri izlemeye gelenler salona maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat edilerek alındı. Konser boyunca izleyenlerin maskelerini çıkarmamaları ve hijyen kurallarına uymaları yönünde uyarılarda bulunuldu.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Alper Erözer Tiktok’ta rekor kırdı “Kürdandan Kolları Var”

    Alper Erözer Tiktok’ta rekor kırdı “Kürdandan Kolları Var”

    Genç yıldız Alper Erözer’in yakın zamanda yayınladığı “17” albümünde yer alan “Kürdandan Kolları Var” şarkısı sosyal medyada kısa sürede viral oldu. Sözü ve müziği Alper Erözer ve Vesvas’a ait şarkı Youtube’da Trendler Listesi’ne girerken, Spotify platformunda viral listelerde yükselişe devam ediyor.

     

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Mustafa Keser D-Smart’ta Bol’ca Futbol’un Konuğu Oldu

    Mustafa Keser D-Smart’ta Bol’ca Futbol’un Konuğu Oldu

    HER SENE AYNI ÇAMURA DÜŞEN YÖNETİCİLERDEN BIKTIK

     

    SANATÇI GÖZÜYLE BAKINCA MESSI, RONALDO’NUN ÖNÜNDE

     

    D-Smart’ın sevilen programı Bol’ca Futbol Özel bölümünde sevilen sanatçı Mustafa Keser’i ağırladı. İyi bir Beşiktaşlı olan Mustafa Keser, çok sevdiği futbol ve hayat ile alakalı önemli açıklamalar yaptı.

     

    İşte Keser’in açıklamalarında satır başları;

     

    Dayımdan dolayı Beşiktaşlı oldum. Babam atletizm ile ilgiliydi, iyi bir sporcuydu. En son Beşiktaş’ın Avrupa Kupası maçına gittim, açık tribüne gittim bir daha da açık tribüne gitmem. Fotoğraf çektirmekten maç izleyemedim.

     

    Gençlerin doğum günlerini, mutlu oldukları günleri benimle kutlamaları çok gurur verici. Konservatuar okumayıp üniversitede müzik öğretimi yapan tek kişiyim. Asıl eğitim sahada olur, usta çırak ilişkisi çok önemli. Keşke benden 15-20 tane daha olsaydı müzik ile ilgilenen.

     

    Devir değişti artık, bu da çok normal. Beni dinlemeye gelen insanlar müzik dinlemeye gelirler, 30 yıldır bu hiç değişmedi.

     

    Beşiktaş’ta biraz toparlanma var sezon başına oranla. Takımları ayrı ayrı konuşmanın pek faydası yok. Her takımda aynı hastalık var çünkü. Her takımın maçını izlerim.

     

    Türk futbolunun temel hastalığı diye sorarsanız, hangisini anlatayım birader derim. Yıllardır çıkması gereken yöneticiler ile ilgili kanun niye çıkmaz bilemiyorum. Yöneticiler bu konularda mesuliyet alırlarsa böyle bir harcama olmaz. Del Bosque’yi gönderdikleri zamanı hatırlıyorum, yollarken dünya para vermişlerdi çünkü kapı gibi kontrat var. Avrupa’da hangi takımda her sene 10-15 futbolcu gelip, gidiyor?

     

    Ben daha ziyade yabancı ligleri izliyorum, adamlar bale yapar gibi futbol oynuyor. Bizde ise oyuncular rakibin rüzgarından düşüyor. Bu kadar sahtekarlık gerçekten ayıp.

     

    Önder Karaveli’nin arkasında durulması gerekiyor.  Yıllardır altyapıda çalışıyor. Xavi, Guardiola kaç yaşında geldi Barcelona’nın başına. Bizde 50-60 olmadan getirmiyorlar. Adamların altı yandı yahu! Hala yabancı teknik adam geleceği konuşuluyor. Sanki her gelen yabancı hoca bize Avrupa’da final oynatıyor? Bu takımlar her sene ilk 5’in içinde, Ferguson’a ihtiyaç yok yani.

     

    Hak hukuk konusuna çok önem veririm. Bizim ligi izleyince hırsızlık yapan futbolcular görüyorum sadece. Spor programlarını da izliyorum, komplo teorilerinden geçilmiyor.

     

    Takımların hepsi hakemlerden şikayetçi. Bir tane mutlu olan yok. Federasyon bir takımı şampiyon yapmaya niye çalışsın? Hakemlerin bilerek hile yaptığını düşünmüyorum. Bilgisiz, beceriksiz diyebilirsin ama sahtekar diyemezsin. Maç esnasında psikolojik etkilenmeler olabilir sadece, bunu sahtekarlık diye açıklamamalıyız.

     

    VAR sistemi bana göre iyi bir sistem. Cüneyt Çakır mesela iyi bir hakem olmasa, Avrupa’da maç alabilir mi? Orada sahtekarlık yok çünkü, herkes aslan gibi topunu oynuyor. Türkiye’de böyle mi? Her işi bilenler yapmalı. Yönetim kurulunda futbolu bilen insanlar olmalı. Şu anki görüntüde kulüpler batmış, düzeleceğini de düşünmüyorum. Yok bankalar yapılandırma yapıyormuş, temel sağlam olmayınca bunu düzeltmek kolay değil. Bu güreş değil ki arkadan dolanıp puan alasın.

     

    Her sene takımlara 10 kişi geliyor, sonra göndermek için bahane arıyoruz. Sonra kadro dışı bırakılıyor, sanki parasını almıyor. Her sene aynı çamura düşen yöneticilerden bıktık, bunu yapmayın artık yahu.

     

    Uğurcan’ı çok beğeniyorum, Ersin’i de beğeniyorum. 5-10 senedir iyi kalecilerimiz var. 50 senedir altyapı konuşuluyor, aklınız ermiyorsa Avrupa nasıl yapmış ona bakın. Bir de şey var, o sistem bize uymaz, senin menfaatine uymayacağı için sistem beğenmiyorsun. Bu adamların oynadığı futbol değil mi?

     

    Askerken bir süre futbol oynadım, lisedeyken oynadım. 7 numara oynardım, o dönem sağ iç derdik. Fare gibiydim o dönem ama çok uzun süre oynamadım. Çeşitli vesilelerle okumadım liseden sonra. Babam bana küçük bir keman yapmıştı bana ve bu benim müzisyen yönümü tetikledi. 3 ayda ud, keman derken birçok şeyi çalmayı öğrendim. Müziğe yöneldim ben de. Baba tarafında en çirkin sesli bendim. Halalarımın sesi mükemmeldi. Birçok farklı iş yaptım, devlet sanatçısı sınavını kazandıktan sonra diğer işleri bıraktım.

     

    Telli sazlarda 4-5 tane çalabiliyorum. Perdesizi ilk çalan benimdir Türkiye’de. Erkan Oğuz mesela çok severim, harika bir sanatçıdır. Kasetlerimde bir çok müzik aletini ben çalmışımdır.

     

    Ne Okuyayım çok popüler oldu bir dönem HBB’de. 26-27 sene olmuş, belki 3-4 sene unutulmuş olabilir ama hala beni her gören Alo Ne Okuyayım cümlesini kullanıyor. Rahmetli Levent Kırca skeçte yapınca herkes iyice tanımıştı beni. Rahmetlinin bu esprisi 30 yıl oldu hala hatırlanıyor.

     

    Süleyman Seba’nın kutladığı son doğum gününde benim mendillerden birini hediye etmişti eşim. Sonra rahmetli rahatsızlandı bir daha da doğum günü kutlamadı. Süleyman Başkan Eski Dostları dinlemeyi çok severdi. TRT Müzik’te 2 hafta önce andık kendisini ve Eski Dostlar’ı ona söylemiştim.

     

    Şu anda böyle başkanlar kalmadı. Burak Elmas mesela, Fatih Terim sayesinde başkanlığa seçiliyorsun, 2-3 ay sonra yolları ayırıyorsun. Bunun bir açıklaması olmaz.

     

    57 yıl profesyonel müzisyen ve şarkıcıyım. Gazino kültürü kalmadı artık. Son 60 sene içerisindeki bütün ses ve saz sanatçılarıyla anılarım var, yürüyen kütüphaneyim esasında.

     

    Eskiden herkes bir arada maçı izleyebilirdi şimdi mümkün değil. Önceden daha samimi bir ortam vardı, bu kadar sahtekarlık yoktu.

     

    İlk seyrettiğim maç Feriköy – Beşiktaş maçıydı sanırım. 1965’te Mithatpaşa Stadyumunda, o zaman adı buydu. İnsanların arasında o zaman kin, nefret yoktu, çekişme yoktu.

     

    Yabancı kuralı konusunda tamamen serbestlikten yanayım ama bunda bir istikrar yok. Artı 1, artı 2 her sene değişiyor.  Bak mesela Arda çıktı Fenerbahçe’de, iyi futbolcunun önünü kimse kesemez. Yabancı falan fark etmez. 16-17 yaşındaki çocuğun kafası bizde 27-28’de, arada böyle bir fark var. Mesela Messi’nin Pepe ile yaşadığı pozisyonu hatırlar mısın? Bizde olsa kavga çıkardı, orda gayet normal karşılandı. Ben hakem olsam her maçta sarı karta boğarım oyuncuları, 2-3 haftada düzeltirim oyuncuları.

     

    Rıdvan, Kerem, Arda beğendiğim genç futbolcular.

     

    İbrahimoviç, 40 yaşında ve hala üst düzey futbol oynuyor. Demek ki malzemesi sağlam. Altyapıdaki hocalara doğru düzgün para verilsin, en iyi hocalar orada olmalı. Altyapılarda yeterli donanımda hocalar olmalı ki o iyi futbolcular yetiştirsin. Mesut geldiğinde heyecanlanmıştım ama çok ümidim yoktu. Uzun süre futbol oynamadan geldi çünkü, tekrar toparlamak kolay değil ki Mesut’u çok severim. Messi ve Ronaldo bale yapıyor resmen, bir çalım attıklarında zevkten bayılıyorum. Futbol zeka işidir, zeki adamın işidir. Bana göre sanatçı gözüyle bakınca Messi, Ronaldo’dan daha önde.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Gökçe Bahadır – Oyunculuk sonsuz bir keşif ve bitmeyen bir yolculuk

    Gökçe Bahadır – Oyunculuk sonsuz bir keşif ve bitmeyen bir yolculuk

    ALEM dergisi bu hafta hayatının en güzel ve en yoğun dönemlerinden birini yaşayan, Roberto Bravo’nun marka yüzü olan Gökçe Bahadır ile bir araya geldi. Kadınların gücünü kutlayan reklamı yöneten Nihat Odabaşı ile birlikte harika ve enerji dolu bir sohbet ve çekim gerçekleştirildi. 

     

     

    “SÜPER BABA ÇOK SEVERDİM”

     

    Bu mesleğe başlamadan önce ilgi duyduğu, örnek aldığı oyuncuların, yapımların neler olduğundan bahsederken Gökçe Bahadır kendisinin sıkı bir dizi takipçisi olduğunu ve kendisini etkileyen karakterleri şu şekilde belirtti; “ Süper Baba çok severdim. Süper Baba’da Bennu Yıldırımlar’ın oynadığı karakter beni çok etkiliyordu. “Şehnaz Tango”yu da çok sıkı takip ederdim. Orada Perran Kutman’a çok büyük bir hayranlık duyuyordum.”

     

     

    “BU SADECE BİR İŞ DEĞİL YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GELİYOR”

     

    Sektöre ilk girdiği zamanlar ile alakalı sohbete devam ederken ilk adım attığı zamanlarda kendisini en çok şaşırtan ve zorlayan konuların ne olduğunu sorduğumuzda şu şekilde yanıtladı; “ İstediğin bir şeyi tutukuyla yapmaya karar verdiğinde aslında ilk başta o işin zorlukları hiç göz önünde olmuyor. Çok sevdiğim bir işi yapmaya karar verdim ve benim için hiçbir zorluğu önemli değildi. Bu sadece bir iş değil bir yaşam biçimi haline geliyor.”

     

     

    “KULÜP’TEKİ MATİLDA BENDE ÇOK İZ BIRAKAN BİR KARAKTER OLDU”

     

    Hayat Bilgisi, Yaprak Dökümü, Kayıp Şehir, Ufak Tefek Cinayetler, Kulüp ve Evlilik Hakkında Her Şey gibi bir çok dizide yer alan Gökçe Bahadır, canlandırdığı karakterlerin hepsinin kendisi ve oyunculuk hayatı için farklı deneyimler olduğunu ve farklı değişimlere gebe olduğunu belirtirken, kendisinde canlandırdığı karakterlerden en çok iz bırakanı sorulduğunda şu şekilde yanıt verdi; “Hepsinin yeri bende çok ayrı çünkü hepsinin dönemleri ayrı, bendeki etkileri çok farklı ama “Kulüp’teki Matilda bende çok iz bırakan bir karakter oldu.”

     

     

    “YOĞUN TEMPO VE KOŞTURMACADA DAHA MUTLU OLAN BİRİYİM”

     

    Gecesi, gündüzü, hafta sonu, bayramı, tatili olmayan yoğun tempoda çalışan Gökçe Bahadır’a bu tempoya nasıl adapte olduğu sorulduğunda şu şekilde belirtti; “ Bu işi gönülden seven insanların bir araya toplandığı bir sektör bu. Küçük yaştan beri çalıştığım için hayatım hemen hemen hep setlerde geçti ama ben zaten genelde yoğun tempo ve koşturmacada daha mutlu olan biriyim.”

     

     

    “SABİHA GÖKÇEN, ONUN HAYATINI CANLANDIRMAYI İSTERİM.”

     

    Gökçe Bahadır’a ilerleyen dönemlerde keşke onun hayatını canlandırsam diye hayaller kurduran biri var mı diye sorulduğunda şu şekilde yanıtladı; “ Açıkçası ilk aklıma gelen Sabiha Gökçen, onun hayatını canlandırmayı isterdim.”

     

    “ÇOK MUTLUYUM SEVDİĞİM BİR İNSANLA HAYATIMI BİRLEŞTİRİYOR OLMAKTAN”

     

    Çok yakın zaman içerisinde Emir Ersoy ile hayatını birleştiren Gökçe Bahadır’a neler hissettiği sorulduğunda duygularını şu şekilde belirtti;  “Biz de çok heyecanlıyız. Çok mutluyum sevdiğim bir insanla hayatımı birleştiriyor olmaktan. Farklı heyecanlar. Dilerim her şey gönlümüzce olur. Birlikte mutluluğumuzun artmasını diliyorum.”

     

     

    “TAKI TAKMAYI ÇOK SEVİYORUM”

     

    Roberto Bravo’nun marka yüzü olan Gökçe Bahadır’a bu işbirliği ve mücevherler ile ilgili hisleri sorulduğunda şu şekilde yanıtladı; “ Takı takmayı çok seviyorum. Genelde takısız göremezsiniz beni. Hem Roberto Bravo’nun duruşu, bakış açısı, işi konumlandırma şekli, sevgili Nihat Odabaşı’nın müthiş fikirleriyle birlikte benim çok içime sinen bir iş oldu.”

     

     

    “KÜPE TAKMAZSAM O GÜNÜMÜN İYİ GEÇMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜRÜM.”

     

    Takı takmaktan hoşlandığını ve kendisini takısız bir halde göremeyeceğimizi belirten Gökçe Bahadır’a uğuruna inandığı bir mücevherinin olup olmadığı sorulduğunda şu şekilde yanıtladı; “ Uğuruna inandığım bir şey mi tam bilmiyorum ama küpe takmazsam o günümün iyi geçmeyeceğini düşünürüm.”

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Gel de Sevme, Gel de Serme

    Gel de Sevme, Gel de Serme

    Ünlü şarkıcı Ebru Yaşar’ın hayat verdiği “Gel de Sevme” şarkısı, ayaklarımızın ucuna serilen güzelliklere esin kaynağı oldu. Yaşar, “Gel de Sevme” adlı şarkısını Royal Halı için uyarladı.

     

    TÜRK müziğinin ünlü yorumcusu Ebru Yaşar, ilk kez bir markanın reklam yüzü oldu. Sanatçı, önümüzdeki günlerde sevilen şarkısının Royal Halı markasına uyarlanan haliyle ses getirmeye hazırlanıyor.

     

    Sanatçının “Gel de Sevme” adlı parçası, Royal markasının yeni reklam filmine “Gel de Serme” şekliyle uyarlandı. Ebru Yaşar, markanın yeni kampanyası için çekilen reklam filminde rol aldı ve sevilen parçasını reklama uyarlanan haliyle seslendirdi.

     

    “Şarkımın yeni hali dillere düşecek”

    İlk kez bir markanın reklam yüzü olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren sanatçı, şunları söyledi;

    “Gerçekten büyük ve öncü bir markanın kampanyasında görev almaktan son derece mutluyum. 1 Mart’tan itibaren şarkımı hayranlarım için “Gel de Serme” sözleriyle seslendireceğim. Çok keyifli bir işbirliği oldu. Şarkım ve ben marka ile âdeta bütünleştik. Royal Halı’nın, renkleri ve dokularıyla doğadan esinlenerek hazırladığı modelleriyle aramda güçlü bir bağ oluştu. “Gel de Sevme” adlı parçamı yeni haliyle seslendirmekten büyük keyif aldım. Umarım hayranlarım da benimle aynı duyguları paylaşırlar. Çünkü şarkımın yeni halinin çok beğenileceğinden ve dillere düşeceğinden eminim.”

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Yenidoğu Okulları’ndan 1100 Kitap Bağışı

    Yenidoğu Okulları’ndan 1100 Kitap Bağışı

    YENİDOĞU OKULLARI, ÖĞRENCİLERİNE SOSYAL SORUMLULUK VİZYONU AŞILIYOR

     

    ‘BİR KİTAP BİR HAYAT’ PROJESİNDE ÖĞRENCİLER ELE ELE VERDİ, ŞEHİT BATUHAN ERGİN ANADOLU LİSESİ’NE 1100 KİTAP BAĞIŞLANDI

     

     

    Yeni Türkiye Eğitim Vakfı (YETEV) bünyesinde hizmet veren Yenidoğu Okulları, Şehit Batuhan Ergin Anadolu Lisesi’ne ‘Bir Kitap Bir Hayat’ sosyal sorumluluk projesi kapsamında 1100 kitap bağışında bulundu.

     

    YETEV bünyesinde faaliyet gösteren Yenidoğu Okulları’nın Şehit Batuhan Ergin Anadolu Lisesi’ne ‘Bir Kitap Bir Hayat’ sosyal sorumluluk projesi kapsamında 1100 kitap bağışında bulunması paylaşım kültürünün en önemli yansıması… Bağışlanan kitaplardan oluşturulan Yenidoğu Kütüphanesi’nin açılışına İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Yenidoğu Okulları Başakşehir Kampüsü’nden sorumlu lise müdürü katıldı.

     

     

    ÖĞRENCİLER, AKTİF SORUMLULUK ALDI

    Yenidoğu Okulları Başakşehir Kampüsü Edebiyat Öğretmeni Kadriye Alev, sosyal sorumluluk projelerinin nasıl şekillendiği hakkında şu bilgileri verdi: “Eşim; Bayram Alev, Şehit Batuhan Ergin Anadolu Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak hizmet veriyor. Okulun daha önce veli bağışıyla kurulan bir kütüphanesi olsa da öğrencilerin kişisel gelişimi açısından farklı kaynaklara ihtiyaç duyuluyordu. Yenidoğu Okulları Başakşehir Kampüsü’nden Sorumlu Lise Müdürü Sebiha Tokalı ile bu süreci, eğitime katkı sağlayacak bir sosyal sorumluluk projesi olarak ele aldık. Kendi öğrencilerimizle toplantılar yaptık ve projemizin adını ‘Bir Kitap Bir Hayat’ koyduk. Projenin afişlerini de öğrencilerimiz tasarladı. ‘Kitabını Getir Kurabiyeni Götür’ etkinliği kapsamında öğrencilerimizin kitap bağışında bulunması sürecini hızlandırdık. Bu çerçevede Şehit Batuhan Ergin Anadolu Lisesi’ne edebi metinler, kültürel kitaplar ve kaynak ders kitapları olmak üzere 1100 kitap bağışında bulunduk.”

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Dünyaca Ünlü BTS Grubu, Free Fire’ın Küresel Marka Elçisi Oldu

    Dünyaca Ünlü BTS Grubu, Free Fire’ın Küresel Marka Elçisi Oldu

    Garena Free Fire, oyun içi ve devamında gerçekleşecek birçok etkinlikte, 21. Yüzyılın Pop Müzik ikonu haline gelen “BTS” ile birlikte çalışacak.
     

    Garena, Free Fire'ın yeni küresel marka elçisi olarak 21. yüzyılın pop müzik ikonu BTS’i duyurdu. İş birliği; dünya çapında en çok dinlenen gruplardan biri olan BTS’in, mart ayında daha önce görülmemiş bir etkinlik için Free Fire dünyasına girmesini sağlayacak.

     

    BTS’in çekicilik ve etkileyiclikleri ile küresel bir fenomen olduğunun altını çizen Garena Free Fire Yapımcısı Harold Teo, “Marka elçimiz olarak BTS'i ağırlamaktan heyecan duyuyoruz ve mevcut iş birliği planlarımızı paylaşmak için sabırsızlanıyoruz. BTS'i Free Fire evrenine getirmek, oyuncularımıza oyuna katılmaları, toplulukla sosyalleşmeleri ve yeni deneyimlerin keyfini çıkarmaları için çok daha etkili olacak” dedi. 

     

    Dünya çapında milyonlarca kişinin beğeni ve sevgisini kazanan BTS, dünyanın en çok dinlenen müzik gruplarından biri oldu. BTS hayranları ve tutkulu Free Fire oyuncuları, hem oyun içinde hem de oyun ötesinde gerçekleştirilecek bir dizi iş birliği etkinliğini heyecanla bekleyebilirler.

     

    BTS x Free Fire iş birliğine dair haberleri Free Fire sosyal medya hesaplarından da takip edebilirsiniz. 

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Eti Browni Intense’in Yeni Marka Yüzü  Ünlü Oyuncu Nesrin Cavadzade oldu!

    Eti Browni Intense’in Yeni Marka Yüzü Ünlü Oyuncu Nesrin Cavadzade oldu!

    Kek pazarında Türkiye’nin en çok tüketilen ürünü Eti Browni Intense’in* yeni marka yüzü ünlü oyuncu Nesrin Cavadzade oldu. Her yıl ünlü bir yüzün ekrana geldiği reklam filminde Nesrin Cavadzade keyifli bir anı Browni Intense ile taçlandırarak “Bu ara kendim için yaptığım en güzel şey” diyor. 

     

    Her yeni reklam filminde Türkiye’nin en sevilen ve beğeniyle takip edilen ünlü oyuncularını izleyicilerle buluşturan Eti Browni Intense, yeni reklamında Nesrin Cavadzade ile ekranlarda yerini alıyor.

     Eti Browni Intense’in yeni reklam filminde bir tren yolculuğunda olan güzel oyuncu, ışıl ışıl bir kompartımanda güzelliği ve şık kıyafetleri ile göz kamaştırıyor. Kendisiyle baş başa kalmanın keyfini yaşayan Cavadzade, bu anların olmazsa olmazı Browni Intense’i çantasından çıkarıp hem Intense’in hem de yolculuğunun tadını çıkarıyor. Eti Browni Intense’in verdiği mutluluğu romantik bir dille anlatan reklam filmi, oyunculuğu kadar güzelliğiyle de beğeni toplayan Nesrin Cavadzade’nin kendisiyle baş başa kalmasının keyfine odaklanıyor.

     

    Kendimize ayıracağımız küçük bir zamanı bile Eti Browni Intense ile bir mutluluk ve keyif deneyimine dönüştürebileceğimizin mesajını veren reklam filmi, “Bu ara kendim için yaptığım en güzel şey” sloganıyla izleyicilere bu keyifli anı yaratmaları için ilham oluyor. 

     

    Yönetmen Elif Kalkan’ın gözünden Intense kadınının kendine yarattığı keyif anı ve Intense deneyimini yansıtan filmin yaratıcı sürecinde ise Propaganda yer alıyor. 

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı