Kategori: Magazin

  • Alper Erözer’den 17. yaşına ‘17’ şarkılık albüm

    Alper Erözer’den 17. yaşına ‘17’ şarkılık albüm

     
    'Türkiye'nin en genç starı' olarak anılan başarılı yıldız Alper Erözer'in süpervizörlüğünü üstlendiği 17 şarkının yer aldığı '17' isimli ikinci solo albümü 28 Ocak'ta tüm dijital platformlarda yerini aldı.
     
     
    17 yaşına giren genç yıldız Alper Erözer, sosyal medya hesabından hayranlarıyla albümünün hazırlık süreciyle ilgili detayları da paylaştı. Müzik kariyerinde kendi tarzını yaratmayı hedefleyen Erözer, ağırlıklı olarak sözlerini ve müziklerini kendisinin yaptığı ve Eraycan Bozkurt'un da dahil olduğu 17 şarkıdan oluşan ikinci solo albümü '17' Erözer Production etiketiyle yayınlandı.
     
     
    Prodüktörlüğünü yaptığı '17' albümünde Ferhat Can Özkan, Barış Özdemir, Mert Uğur Ata, Mert Çetin, Ali Hakan Şen gibi isimler var. Müzik yolculuğunda genç yaşta birçok şarkıya imza atan Erözer, '17' nin kariyerinin en deneysel ve en farklı projesi olduğunun altını çizdi.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Kadıköy’de Barış Manço Anması

    Kadıköy’de Barış Manço Anması

    7'den 70'e herkesin sevgisini kazanan Barış Manço, aramızdan ayrılışının 23. yılında Kadıköy’de anılacak.

    Anadolu rock müziğinin efsane ismi, şarkıcı, besteci, söz yazarı ve televizyon programcısı Barış Manço Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği bir programla anılıyor. Barış Manço’nun önderliğinde 1972 yılında kurulan Kurtalan Ekspres müzik grubu, anma programında sahne alıyor. “Barış Manço’yu Sevgiyle Anıyoruz” anma programı 1 Şubat Salı saat 20.00’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.

    Kadıköy Belediyesi’nin Manço ailesi ile birlikte ve Halkbank’ın desteğiyle müze haline getirdiği Barış Manço’nun Moda’daki evi de, anma programı kapsamında her yıl olduğu gibi bu yıl da 31 Ocak günü saat 24.00’e kadar ziyaretçilere açık olacak. Barış Manço’nun eşyalarının olduğu ev ücretsiz olarak gezilebilecek.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Türk Eğitim Vakfı Bağışçısı Ferdi Özbeğen Kabri Başında Anıldı

    Türk Eğitim Vakfı Bağışçısı Ferdi Özbeğen Kabri Başında Anıldı

    Türk halkının beğenisine mazhar olarak milyonların sevgisini kazanan, piyanist ve ses sanatçısı Ferdi Özbeğen,  vefatının 9. yılında tüm mal varlığını ve beyaz piyanosunu bağışladığı Türk Eğitim Vakfı (TEV) tarafından Ulus Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı.

     Beğenilen şarkıların güçlü yorumcusu, Türkiye’de taverna müziğinin öncüsü, piyanist sanatçı Ferdi Özbeğen, vefatının 9. yılında Ulus Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. 28 Ocak günü gerçekleşen anma törenine, Özbeğen’in tüm mal varlığını ve beyaz piyanosunu bağışladığı Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) Genel Müdürü Banu Taşkın, TEV yetkilileri ve bursiyerlerinin yanı sıra sanatçının yakınları, dostları ve sevenleri de katıldı. 

     Anma töreninde konuşma yapan TEV Genel Müdürü Banu Taşkın, şunları söyledi: “Sanat dünyasındaki saygın kişiliği ile geniş hayran kitlesine ulaşan, değerli piyanist ve güçlü yorumcu kıymetli bağışçımız Ferdi Özbeğen, 28 Ocak 2013’te hayata veda etmeden önce tüm mal varlığını ve kendisi için manevi değeri büyük olan beyaz piyanosunu Türk Eğitim Vakfı’na bağışladı.  Beyaz piyanosu şimdi, Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL) TEV Nevin-Mehmet Bilginer Kültür ve Sanat Merkezi sahnesinde çocuklarımıza emanet. Ferdi Özbeğen’in adına verilen burs fonundan bugüne kadar 11 öğrenci burs aldı, 2021-2022 eğitim yılında 17 öğrencimizin daha eğitimine katkı sağlanacak olup, toplam 28 öğrenci burs almış olacaktır. Böylesine kıymetli bir ismin aydın bir gelecek ideali ile Vakfımıza bağış yapmış olmasına müteşekkiriz. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz, onun yaktığı ışığı sonsuza dek devam ettirmek üzere çalışmalarımızı var gücümüzle sürdürüyoruz.”

     Vasiyetiyle tüm mal varlığını ve beyaz piyanosunu TEV’e bağışlayan Ferdi Özbeğen’in adına açılan burs fonu, başarılı ve maddi desteğe ihtiyacı olan öğrencilerin eğitimine katkı sağlamaya devam ediyor. Ferdi Özbeğen’in beyaz piyanosu ise Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi’nde (TEVİTÖL) özel yetenekli gençlerin müzik ve piyano eğitimlerinde kullanılıyor.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • “Bana kimse oyun şakası yapmaya cesaret edemez”

    “Bana kimse oyun şakası yapmaya cesaret edemez”

    Her hafta konuklarını sürpriz bir biçimde açıklayan, farklı konular hakkında samimi ve eğlenceli sohbete sahne olan, birbirinden sıra dışı soruların yer aldığı bölümlerle temponun hiç düşmediği Zorlu PSM’nin sevilen YouTube programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu usta oyuncu Zafer Algöz oldu!

    Müzikten, stand-up’a, mizahtan güncel konulara kültürün her alanına dokunan ve her anı eğlence dolu dakikalara sahne olan Zorlu PSM’nin sevilen programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin konuğu başarılı oyuncu Zafer Algöz oldu. Zafer Algöz, gençlik anılarından tuttuğu takıma dair totemlerine, sahnedeki ilginç anılarından kişisel alışkanlıklarına kadar hayatına dair her şeyi “İbrahim Selim ile Bu Gece” programında anlattı.

     

    “Hayattan ve sokaktan beslenirim”

    Kars doğumlu olan Zafer Algöz, İbrahim Selim tarafından sorulan “Zafer Abi senin için mahallemizin güzel abilerindendir diye bir hissimiz var… Gerçekten de mahalle kültürü ile mi büyüdün?” sorusuna “Hayat sokaktadır esasen. Hayattan ve sokaktan beslenmezsen olmaz. Benim de çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemim hep mahalle kültürü ile geçti. Tabii bizim dönemimizdeki mahalle kültürü ile şimdiki arasında büyük fark var. Bizim mahallede mesela kimin kim olduğunu, ne yaptığını yani her şeyini bilirdin. Şimdi öyle değil, insanlar senelerce aynı binada alt katında, üst katında kim oturduğunu bilmeden yaşıyor. Mesela gelenekler vardı; mahallede bir cenaze varsa ve birinin de nişanı düğünü varsa nişan ertelenirdi. Şimdi aynı binada hem cenaze hem düğün aynı anda olabiliyor.” Diyerek yetişme biçimi ve mahalle kültürü konusunda İbrahim Selim’e bakış açısını aktardı. 

    “Bana kimse oyun şakası yapmaya cesaret edemez”

    Zafer Algöz, programın sevilen bölümü “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim’in “Size yapılan en kötü oyun şakası neydi?” sorusuna “Bana kimse oyun şakası yapamaz, pişman ederim. Çünkü bizde oyun şakalarını ben yaparım ve benim yaptığım şakaları geçebilen biri daha olmadı. Mesela birgün Kamuoyu diye bir oyun oynuyoruz, ben de gazetede idealist bir gazeteciyi oynuyorum. İşte hükümet benim bu idealistliğimden hiç hoşnut değil filan gazetenin genel yayın yönetmeni de beni kovmak için odasına çağırıyor. Genel yayın yönetmeninin masasında böyle rengarenk yedi tane telefon var ve hepsinin bir karşılığı var; mavi telefondan ulaştırma bakanı, beyazdan arayan genel yayın direktörü işte kırmızıdan arayan da devlet başkanı. Bu telefonların hepsi kabloyla suflöze doğru gidiyor ve text’te de yeri geldiğinde suflöz tuşlara basıp telefonları çaldırıyor. Genel yayın yönetmenini oynayan Emin Gümüşkaya ise rol icabı telefonları yanıtlıyor ama telefonun ucunda kimse yok normalde. Bir sabah erkenden sahneye geldim ve sahne amiri ile birlikte kırmızı telefona gerçekten hat çektik ve kuliste de Cihan abi biz oynarken telefonun diğer ucuna geçti. İşte o sahne geldi, Emin abinin de haberi yok ve tüm telefonları sırasıyla açıyor. Kırmızı telefon çalınca yine her zamanki gibi yanıtladı ve karşıdan ses gelince bir anda kaldı ve şakayı benim yaptığımı hemen anlayıp döndü bana ‘Sizi istiyor’ dedi ve masanın altına kaçıp gülmeye başladı. Dolayısıyla böyle ince şakalar yapınca kimse size oyun şakası yapmaya cesaret edemiyor”” cevabıyla İbrahim Selim ve stüdyodakileri kahkaha krizine boğdu.

     

    Programın beğeni toplayan “O mu, Bu mu?” bölümünde Zafer Algöz’e  sorulan “Birlikte romantik bir akşam yemeğine gitsen kiminle gidersin?” sorusuna karşı oyuncu hem meslektaşları ve arkadaşları hem de Hollywood yıldızları arasında kalarak eğlenceli anlar yaşattı. Zafer Algöz’e Demet Akbağ’dan Tülin Özen’e, Sergen Yalçın’dan Nicole Kidman’a, Cem Yılmaz’dan Cate Blanchett’e ve Meryl Streep’ten Zerrin Tekindor’a kadar onlarca isim soruldu. İsimler arasında eğlenceli seçimler yapan Zafer Algöz samimi yorumlarıyla herkesi güldürdü. 

     

     

    Zorlu PSM’de Fiziki Mesafe & Hijyen Önlemleri 

     

    Etkinliğe katılım için misafirlerin girişte HES uygulaması üzerinden risksiz kategoride olduklarını göstermeleri gerekiyor. Etkinliklere katılan tüm sanatseverlere steril ve güvenli bir deneyim ortamı yaratmak için yönetmeliklerde yer alan kuralları harfiyen uygulayan Zorlu PSM; aldığı önlemler çerçevesinde ateş ölçümü, fiziki mesafe kuralları, dijital bilet, temassız ödeme, ileri teknoloji hijyen ve dezenfektasyon uygulamalarına devam ediyor. Günlük rutin temizlik süreçlerinin yanı sıra düzenli olarak profesyonel ekiplerin desteğiyle dezenfekte de edilen Zorlu PSM, yakın zamanda hayata geçirdiği dijital bilet uygulaması ile de sanatseverleri etkinliklerle buluşturmak için gereken bütün kolaylıkları sağlamayı sürdürüyor. Hem Zorlu PSM içinde hem de gösteri salonlarındaki klima santrallerinde 100 taze hava ile çalışan, virüs ve bakterilere karşı korunmada en etkili yöntem olarak öne çıkan UVC (Ultraviyole) teknolojisi kullanılmaktadır.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Esin Yum, yılın televizyon programcısı ödülünü aldı

    Esin Yum, yılın televizyon programcısı ödülünü aldı

    Şanlıurfa'da 16 Ocak'ta gerçekleşen "Doğu'nun İncileri" Ödül Töreni'nde yılın en iyi televizyon programcısı ödülünü alan Esin Yum başarısını artarak devam edeceğini dile getirdi.

     

    İş,sanat, spor ve televizyon dünyasından önemli isimlerin katıldığı Doğu'nun İncileri Ödül Töreni'nde Şanlıurfa'nın değerli protokolü ve iş dünyasının önde gelen isimleri ödüllendirildi.

     

    Alanında başarılara imza atmış firmalar ve iş adamlarının ödül aldığı gecenin sunuculuğunu Özlem Yıldız yaparken, Ferman Toprak, Ümit Karan ve Elif Ece Uzun gibi isimler de katıldı.

     

    Gecede başarılı televizyon yapımcısı Esin Yum, "Yılın TV programcısı" ödülüne layık görüldü. Ödülünü ünlü modacı İvana Sert'in elinden alan Esin Yum, Şanlıurfa'nın değerli protokolüne ve katılımcılara teşekkürlerini iletti. Yaptığı yayınlar kadar aldığı ödüllerle de dikkatleri üzerine çeken Esin Yum ödüllerinin ve başarılarının artarak devam edeceğini söyleyerek bunun için gerekli motivasyona sahip olduğunu dile getirdi.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • “Ne Ay Geceden” şarkısını yayınladı

    “Ne Ay Geceden” şarkısını yayınladı

     
    Youtube'da yayınladığı akustik performansları ile milyonlar dinlenen genç müzisyen Sezer Sarıgöz, yeni teklisi olan "Ne Ay Geceden" şarkısını Goed Music etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Şarkının sözü ve müziği kendisine, düzenlemesi ise Yiğit Seferoğlu ve Sefa Nuh Polat'a ait. Sarıgöz, "Ne Ay Geceden" şarkısı yayınlanmadan bir kısmını Tiktok hesabından paylaşınca, kısa sürede viral oldu. Bir milyona yakın izlenme sayısına ulaşan videonun üzerine, binlerce kişi "Ne Ay Geceden" şarkısına videolar çekti.
     
    ''NE AY GECEDEN''
     
    Söz – Müzik : Sezer Sarıgöz
     
    Düzenleme : Yiğit Seferoğlu, Sefa Nuh Polat
     
    Yönetmen : Berk Bayter
     
    Yapım : GOED Music

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Şişli Efsanevi Başkanını Alkışlarla Uğurladı

    Şişli Efsanevi Başkanını Alkışlarla Uğurladı

    24 Ocak Pazartesi günü hayata veda eden, Şişli Belediyesi’nin efsanevi başkanı ve sinema sanatçısı Fatma Girik, son yolculuğuna Şişli Belediyesi çalışanları ve Şişlililer tarafından alkışlarla uğurlandı.

     

    Şişli Belediyesi’nin 1989-1994 yılları arasında başkanlık görevini yürüten Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncalarından Fatma Girik, bugün son yolcuğuna uğurlandı. Girik için ilk tören; saat 10.00’da beş yıl boyunca unutulmaz başarılara imza attığı Şişli Belediyesi’nde gerçekleştirildi. Törene, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in yanı sıra, CHP Gurup Başkan Vekili Engin Altay, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, sanatçının yeğeni ve manevi kızı Fatma Ahu Turanlı, kardeşi Günay Girik, belediye çalışanları ve Şişli halkı yoğun bir katılım gösterdi.

     

    “Toplumcu belediyeciliğin gelişimi açısından çok önemli bir isim”

    Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, törende yaptığı konuşmaya, “Fatma Girik benim için çok özel bir isimdi. Şişli Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğü dönemde ben de SHP Şişli İlçe Başkanlığı görevinde bulunuyordum. Kendisiyle çalışıyor olmaktan her zaman büyük bir onur duydum, onunla çok kıymetli vakitler geçirdim” sözleriyle başladı.

    “Toplumsal mücadelelerde, haksızlıklar karşısındaki tepkilerde ‘Fatma Girik’ ismi hep ön plana çıktı. Madenci yürüyüşlerinde yer aldı; emekçinin hak aradığı her yerde, sendikalaşma süreçlerinde, ezilmişlerin yanında kendini ve gücünü gösterdi. Metin Göktepe cinayetinin aydınlatılması sürecinde attığı kritik ve

     

    güçlü adımlar hala aklımızda. Onurlu, dimdik ve devrimci bir duruşu vardı” diyen Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir belediye başkanı olarak Fatma Girik, yalnızca Şişli için değil, toplumcu belediyecilik anlayışının gelişimi açısından da çok önemli bir isimdi. Kamu emekçilerinin sendikalaşma yasağına karşı belediye emekçilerinin örgütlenme özgürlüğünü tanıyan tutumu Türkiye için bir kırılma noktasıdır. Tüm Bel Sen ile imzaladığı toplu sözleşme ve bu sözleşmenin tüm gereklerini yerine getirmesi yerel yönetimler tarihimizde bir ilktir. Belediye başkanı olarak savunduğu görüşleri ve Şişli ilçesi özelindeki tutum ve uygulamaları, özellikle içinde bulunduğumuz bugünlerde çok kıymetli örnekler olarak karşımızda durmakta ve yalnızca bize değil toplumcu belediyelerimizin hepsine feyiz vermektedir. Fatma Girik, Şişli için büyük bir değerdir, büyük bir şanstır. Şişli’de toplumdan yana pek çok hizmette, kurumda, yapıda tartışmasız bir emeği var. Kız yurdumuz ve kreşimiz ‘Fatma Girik’ adıyla hizmet sunmaya devam etmektedir. Kıymetli ismi ebediyen Şişli’de yaşamaya devam edecek.”

     

    Cemal Reşit Rey’de de tören yapıldı

    Şişli Belediyesi’ndeki törenin ardından sanatçının naaşı, alkışlar eşliğinde ikinci törenin yapılacağı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’na götürüldü. Girik için burada düzenlenen törene; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Gurup Başkan Vekili Engin Altay, ailesi, sanatçı dostlarının yanı sıra sevenleri katıldı. Sanatçı dostları Fatma Girik’in devrimci, Atatürkçü, dürüst ve güçlü sanat yeteneğini anlatırken Ekrem İmamoğlu ise Fatma Girik hakkında bir kitap hazırlandığının müjdesini verdi.

    Cemal Reşit Rey’de yapılan törenin ardından Girik’in cenazesi, Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip, hayat arkadaşı Memduh Ün’ün yanına defnedilmek üzere Bodrum’a uğurlandı.

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Melis Sezen- Evimde Hissetmek Gibi

    Melis Sezen- Evimde Hissetmek Gibi

    ALEM dergisi bu hafta içi içine sığmayan tam da olduğu gibi gözüken, işine gönülden bağlı olan Melis Sezen ile Çırağan Palace Kempinski Otel’de bir araya geldi. Motivasyonundan, hayallerinden ve hayata dair beklentilerinden bahsedilen dolu dolu bir sohbet gerçekleştirildi.

     

    “OYUNCULUK BENİM HAYATIM O YÜZDEN DAHA YOLCULUĞUMUN BAŞINDA HİSSEDİYORUM”

     

    Yoğun bir tempoda çalışan Melis Sezen’le hayatının nasıl gittiğini, birkaç sene önce bugünleri yaşamayı hayal edip etmediğini sorulduğunda şu şekilde ifade etti; “ Çok güzel gidiyor, vaktimi en mutlu olduğum yerde sette geçiriyorum. Tabii ki hayal ediyordum; her gün kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Oyunculuk benim hayatım o yüzden daha yolculuğumun başında hissediyorum kendimi. Bugüne kadar aldığım yol için de, öğrendiğim her şey için de sonsuz şükür duyuyorum.”

     

    “AMA O AŞKTA BAŞKA BİR SEVİYEDE, KİMSE ONUNLA YARIŞAMAZ”

    Melis Sezen’le şu anda dizide canlandırığı Derin karakterinin ne kadar ses getirdiğinden ve her bölüm seyirciyi farklı bir çılgınlık ile karşı karşıya getirdiğinden bahsedilirken, kendisinin bugüne kadar aşk için yaptığı en büyük çılgınlığın ne olduğu sorulduğunda şu şekilde yanıtladı; “ Derin’i çok seviyorum. Ona hayat verdiğim için ne kadar mutlu olduğumu, onunla ne çok şey öğrendiğimi anlatamam. Ama o aşkta başka bir seviyede. Kimse onunla yarışamaz.”

     

    “KENDİMİ HİÇBİR ZAMAN KISITLAMAYI VE KALIPLARA SOKMAYI SEVMEM”

    Genç yaşında birçok farklı projeye imza atan Melis Sezen’in mutluluğu ve heyecanı yüzünden okunuyordu. Projeleriyle alakalı hisleri kendisine sorulduğunda şu şekilde ifade etti; “ Hepsi bambaşka yönlerimle tanışmamı, kendimi daha çok keşfetmemi ve bir oyuncu olarak her zaman daha çok öğrenmemi sağlıyor. Şimdi yeni yarışma programımız “Maska Kimsin Sen” de hiç yapmadığım bir şey yapıyorum ve dedektif oluyorum. Kendimi hiçbir zaman kısıtlamayı ve kalıplara sokmayı sevmem, bu nedenle bambaşka bir platformda yeni bir yönümü daha keşfettiğim için çok heyecanlıyım.”

     

    “AŞK HAYATIMIN HER YERİNDE”

    Oyunculuğu ve kariyeri ile oldukça mutlu ve heyecanlı olan Melis Sezen’e aşk hayatıyla alakalı neler hissettiği, hayatının neresine konumlandırdığı sorulduğunda şu şekilde belirtti; “ Aşk hayatımın her yerinde. Onu kavram olarak sadece romantic anlamda kısıtlamıyorum.”

     

    “TAM BİR SEVGİ KELEBEĞİ OLUYORUM”

    Melis Sezen’le bir yandan kariyeri ile ilgili sohbet edilirken diğer bir yandan da aşk hayatı ile ilgili sohbete devam ediliyordu. Aşık olduğunda nasıl biri olduğu sorulduğunda şu sözleriyle ifade etti; “Bilmiyorum dışarıdan kendimi göremiyorum ama tam bir sevgi kelebeği oluyorum. Gülüşmeler, heyecanlar… Bir şeyler hissettiğim kişiyle fölrt etmeyi çok seviyorum. Hatta bence en güzeli çoğu insanın da aşkta en sevdiği kısımlardan biri olan o baştaki flört, heyecan, paslaşmalar…”

     

    “BENİM DÜNYAMDA BUNA YER YOK”

    Aldığı bir eleştiri veya duyduğu bir eleştiri karşısında nasıl bir tepkisi olduğu sorulduğunda Melis Sezen’e şu şekilde belirtti; “ Eleştiri işimizin bir parçası. Yapıcı eleştiriye her zaman açığım çünkü eleştirinin amacı zaten yapıcı olma üzerinedir. Yıkıcı eleştiri, eleştiri başlığı altına sığınıp taşmak, kişisel değerler üzerinden konuşmak, aradaki saygıyı yok saymak, işte burarada nasıl saygı yok sayılıyorsa, ben de bu eleştiriyi yok sayarım. Çünkü eleştiri başlığı adı altında yapılan saygısızlığı kabul etmem ve bunu yapan kişi de benim hayatımda olamaz. Benim dünyamda buna yer yok.”

     

    “ARKADAN İŞ ÇEVRİLMESİ, YALAN SÖYLENMESİ VE SAMİMİYETSİZLİK”

    Hayatı ve karakteriyle ilgili sohbete devam edilirken kendisinin hayatta en katlanamadığı ve asla affetmeyeceği şeyin ne olduğu sorulduğunda şu şekilde ifade etti; “Arkadan iş çevrilmesi, yalan söylenmesi ve samimiyetsizlik”

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • “Hayatım sosyal medyada geçmiyor”

    “Hayatım sosyal medyada geçmiyor”

    Bu hafta Zorlu PSM’nin 700 kişilik salonundan yaptıkları çekimin heyecanını izleyicilere aktaran her hafta yüksek tempoyla birbirinden farklı konuları konukların dosyalarından çekip çıkaran, samimi bir dost sohbetinin yanı sıra hayattaki deneyimleriyle konuklarını köşeye sıkıştıran Meriç Aral ve Efe Tunçer’in yuvarlak masanın etrafında sunduğu programları Teras Noir’ın bu haftaki konuğu Birkan Sokullu oldu.

     ‘Masumlar Apartmanı’ ile son zamanlarda güçlü oyunculuk performanları sergileyen Birkan Sokullu, keyif alarak yaptığı aktivitelerden spor geçmişine kadar yaşamına dair farklı detayları mütevazı duruşu ve samimi sohbetiyle Meriç Aral ve Efe Tunçer’le paylaştı.

     

    Meriç Aral ve Efe Tunçer’in terapi günleri sonrası sohbetlerinden ilhamla yapmaya başladıkları, izleyenleri samimi ve de filtresiz bir dost muhabbetine dahil ettikleri, Zorlu PSM Youtube kanalında yayınlanan ‘Teras Noir’ adlı programına bu hafta Birkan Sokullu konuk oldu. 

     

    “Hayatta hep son dakikacıyımdır”

     

    Birkan Sokullu, basketbol kariyerine değinerek “Son saniye üçlüğü mü yoksa etkili bir smaç mı?” sorusunu soran Efe Tunçer’e “Son saniye üçlüğünü daha çok severim. Çünkü hayatta da hep son dakikacıyımdır.” cevabını verdi. Efe Tunçer’in “10 yıldan fazla basketbol oynadın yanılmıyorsam?” sorusuna ise “Daha fazla… 12 yıl oynamışımdır. Çok küçük yaşta başladım, alt yapılarda oynadım; ardından da A takıma çıkma fırsatı yakaladım ve o dönem birinci ligde yer alan bir takımda bir yıl geçirmiştim. Aslında çok profesyonel bir basketbolcu olmak istiyordum ama bir sene boyunca sadece 50 sn süre alınca çok teşekkür ettim ve ‘İyi günler’ deyip okul takımında oynamaya devam etmeye karar verdim.” cevabıyla Meriç Aral ve Efe Tunçer’i kahkaha krizine boğdu.

     

    “Basketboldaki adrenalinim tiyatro sahnesindekine benziyordu”

     

    Birkan Sokullu “Profesyonel bir sporcu olma kararı çok büyük bir şey, o yaşta buna karar verebilmek zordur” sorusunu soran Efe Tunçer’e “Aslında küçükken tercihlerine ailenin katkısı oluyor ve seçimlerini etkiliyor. Benim de babam basketbolu çok severdi. Esasen Boşnak bir ailenin çocuğu olduğum için bizim ailede çok sporcu vardı ve genelde herkes bir spor branşına yönelirdi. Benim o kadar çok bir ilgim yoktu ama bir gün babam beni çok iyi bir organizasyonun olduğu basketbol seçmelerine götürdü ve bir anda o salonda olma hali, tüm o ışıklar, adrenalin vesaire belki de o an için tiyatro sahnesinde olmaya benzer bir histi ve ben orada kaldım. Çıkamadım o anın hissinden ve kaldım basketbolda. Elbette baskılı bir spordu ‘dün yok, yarın daha iyisi olacak’ anlayışında bir spordu ama bu beni çok fazla geliştirdi. Çünkü basketbol bir zeka oyunudur.” yanıtıyla basketbolun kişisel hayatındaki yansımalarını net bir biçimde ifade etti.   

     

    “Hayatım sosyal medyada geçmiyor”

     

    Birkan Sokullu, yeni çağın getirileriyle dijital yaşamın gerçeklerinin konuşulduğu programda Efe Tunçer’in “Sosyal medya hesaplarını, beğenilerini, reytinglerini kontrol edip sürekli rakamları takip eder misin?” sorusuna “Hiçbir ilişkim yok denilebilir. Elbette yaptığım mesleğin farkındayım, insanların beklentilerinin ve sosyal medyanın gücünün de farkındayım, tamamen yok saymıyorum. Yalnızca bu işin prensiplerine aykırı olmamak adına kullanmaya çalışıyorum. Oradan sürekli takip ettiğim bir şey yok Meriç de bilir. Elbette arkadaşlarımın gönderdiği, kendi aramızda güldüğümüz bazı şeylere setteyken açıp baktığım oluyor ama hayatım orada geçmiyor. Eğer benim elimde telefon görüyorsanız muhtemelen satranç oynuyorumdur.” cevabını verdi. Cevabın ardından “yeter artık” diye fırlayan Efe Tunçer, Birkan Sokullu’nun yaşam tarzına eğlenceli bir tepki vererek kahkaha dolu anlar yaşattı.  

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Norah Jones, Aurora, Jax Jones & Stefflon Don & System.Inc’den Yeni Çıkışlar.

    Norah Jones, Aurora, Jax Jones & Stefflon Don & System.Inc’den Yeni Çıkışlar.

    Norah Jones- “I Dream of Christmas”

    9 Grammy ödüllü Norah Jones ilk noel albümü olan “I Dream of Christmas”ın Deluxe versiyonunu yayımladı. Keyifli ve rahatlatıcı bir koleksiyon sunan bu yeni version 3 Aralık Cuma günü yayımlandı. Norah, “Noel müziğini her zaman sevmişimdir ama şimdiye kadar bir noel albümü yapma eğiliminde olmamıştım” diyor. “Geçen yıl kendimi rahatlatmak için pazar günleri James Brown’ın “Funky Christmas” ve Elvis’in “Christmas” albümünü dinlerken buldum.  Ocak 2021’de kendime ait bir noel albümü yapmaya düşünmeye başladım. Üzerinde çalışmak için sabırsızlandığım eğlenceli bir uğraş oldu.”

     

     

    Aurora- “Heathens”

    Aurora, 21 Ocak 2022’de çıkacak albümü “The Gods We Can Touch”tan son single olan “Heathens”ı yayımladı. Albümde Aurora, prodüktör Magnus Skylstad ile çalışıyor ve özenle seçilmiş bir ekiple bir araya geliyor. Gitarist Fredrik Svabø, Piyanist Askjell Solstrand, Fransız şarkıcı söz yazarı Pomme ve son olarak ünlü bandeneon sanatçısı Per Arne Glorvigen ile birlikte ortaya eşsiz bir dinleti çıkıyor. Ekip ile alakalı, “İstediğim enerji tam olarak da buydu.” Diyen sanatçının albümü kayıtlarının doğallığı ve titizlikle oluşturulmuş tematik öğeleri ile kulağa tarihi bir kalede kaydedilmiş gibi geliyor.

     

     Aurora’nın “Heathens” çıkışını dijital platformlar üzerinden dinlemek ve satın almak için 

     

    Jax Jones & Stefflon Don & System.Inc- The Don

    Grammy adaylığı bulunan DJ ve prodüktör Jax Jones, System.Inc ve Stefflon Don ile güçlerini yeni bir dans şarkısı için birleştiriyor. Şarkı Jax Jones’un güçlü bas ritmi ile Stefflon Don’ın rap ve dansını birleştirerek dans kulüplerine hazır bir ritim yaratıyor. Şarkı için Jax Jones şunları söyledi: “System.Inc ile ortak ilgi alanlarımız için bir araya geldik ve birkaç hafta önce bu parçayı ortaya çıkardık. Steff’e dinlettiğimde çok beğendi. Ertesi gün stüdyoya gittik sözleri ve vokalleri hazırladık. Steff’in rap ve şarkıyı bir araya getirişi harikaydı.”

    Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı