İklim Krizi, Gayrimenkul Haritasını Yeniden Çiziyor

2025’te yatırımcılar, riskli bölgelerden güvenli lokasyonlara yöneliyor.
İklim değişikliğinin etkileri, gayrimenkul sektöründe ezberleri bozdu. Türkiye’de sel, yangın ve deprem riski taşıyan bölgelerde emlak talebi düşüşe geçerken; daha güvenli, afet riski düşük alanlar yatırımcıların yeni gözdesi oldu. Varlık Gayrimenkul Kurucusu Erhan Yılan, bu trendin 2025 yılı itibarıyla ivme kazandığını vurguladı.
Doğal Afet Riski, Artık Başlıca Yatırım Kriteri
Merkezi lokasyon kadar iklim güvenliği de önem kazanıyor.
Türkiye genelinde artan doğa olayları, yatırımcıların karar süreçlerini değiştiriyor. Erhan Yılan’a göre, özellikle yüksek kotlu, su taşkını riski düşük ve deprem açısından daha az tehdit barındıran bölgeler, gayrimenkul yatırımında öncelik kazandı. Yüksek kira getirisi vaat eden riskli alanlar ise artık yatırımcıları cezbetmiyor.
İstanbul, Karadeniz ve Ege’de Talep Geri Çekiliyor
Kıyı bölgeler ve yangın hattındaki lokasyonlar yatırım radarından çıkıyor.
2023 ve 2024 yıllarında yaşanan sel felaketleri, orman yangınları ve toprak kaymaları; yatırımcıların gözünü iç bölgelere çevirdi. İstanbul’un kıyı ilçeleri, Karadeniz’in heyelan riski yüksek alanları ve Ege’nin sık yangın çıkan bölgeleri, yatırım planlarından çıkarılmaya başlandı. Yılan, “Alıcılar artık sadece konuma değil, bölgenin afet haritasına da bakıyor,” dedi.
İç Anadolu, Sakarya ve Bolu İç Kesimleri Değer Kazanıyor
İklim güvenliği yüksek bölgeler, yatırımcıların yeni rotası oluyor.
Ankara çevresi, İç Anadolu’nun bazı ilçeleri ile Sakarya ve Bolu’nun iç kesimleri, iklimsel olarak daha az risk taşıyan bölgeler olarak ön plana çıkıyor. Bu bölgelerde hem arsa hem de konut fiyatlarında hızlı yükseliş dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu yönelimin önümüzdeki yıllarda da devam edeceği görüşünde.
İnşaat Sektörü de Yeni Gerçekliğe Uyum Sağlıyor
Sürdürülebilir ve afet dayanıklı yapılar ön plana çıkıyor.
İnşaat firmaları da iklim krizine karşı pozisyon alıyor. Projelerde yeşil alan oranı, enerji verimliliği, su yönetimi ve dayanıklı malzeme kullanımı gibi kriterler artık yalnızca bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. Bu gelişmeler, hem çevre dostu yapıların hem de uzun vadeli kazancın önünü açıyor.
“İklim Güvenliği Artık Lüks Değil, Zorunluluk”
Uzmanlar, afet verilerine dayalı yatırımın kazandıracağını vurguluyor.
Erhan Yılan, gayrimenkul yatırımlarında iklimsel güvenliğin her geçen gün daha da belirleyici hale geldiğini vurguladı. “Bu farkındalığı erken benimseyen yatırımcılar, gelecekte daha yüksek değer artışı ve sürdürülebilir kazanç elde edecek,” diyerek yatırımcılara yön gösterdi.