Blog

Lavanta ve Gül Bahçesi’nde gerçekleştirilen şölene Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Milletvekili Semra Dinçer, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Azerbaycan, Bangladeş, Bosna, Kırgızistan, Türkmenistan, Kazakistan, Irak, İran, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Rusya, Sudan büyükelçileri, Azerbaycan Bakü Kültür Merkezi Reisi İbrahim Aliyev ile siyasi parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Türkiye Aşçılar Federasyonu’nun protokolde bulunan katılımcılarla birlikte Lavanta ve Gül Bahçesi’nden toplanan güllerden gül reçeli yapmalarının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan lavanta hasadı gerçekleştirdi. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda katılımcılara hitaben konuşan Ankara Milletvekili Semra Dinçer, bir Keçiörenli olarak ilçede uluslararası Türk dünyası şölenine imza atılmasından dolayı gurur duyduğunu belirterek, Ankara ve Keçiören’i hak ettiği değerlere ulaştırdığı için Mansur Yavaş ve Mesut Özarslan’a teşekkür etti.

Kardeş ülkelerle iş birliğimiz devam edecek

Altaylar’dan Tuna’ya kadar Türkçe konuşarak her yere varılabileceğini belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Türklerin ortak kültürünün Orta Asya’dan başlayarak dünyanın her yerine yayıldığını görmekteyiz. Bundan sonra bize düşen TÜRKSOY gibi kuruluşlarla iş birliğimizi geliştirerek Türk birliğimizi güçlendirmektir. Kardeş ülkelerimizle birbirimize katkı sağlamak ve dostluğumuzu geliştirmek amacıyla çalışmalarımız devam ediyor. Bu tür kültürel organizasyonlar ve siyasi çalışmalarla Türk milletleri olarak kardeşlik ve dostluğumuzu geliştirecek, inşallah birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendireceğiz. Ne mutlu Türküm diyene” dedi.

Yüce Türk milleti bir bütündür

Azerbaycan’dan Kazakistan’a, Kırgızistan’dan Türkmenistan’a, Özbekistan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kadar Türk dünyasının dört bir yanındaki Türk cumhuriyetleri selamlayarak sözlerine başlayan Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “Bizler, ortak tarihimiz ve kültürümüzle birbirimize bağlı, yüce Türk milletinin asil evlatlarıyız. Türk milletinin tarihi, birlik ve beraberlik içerisinde yazılmıştır. Ecdadımız, zorlukları omuz omuza vererek aşmış, destanlar yazarak bugüne kadar gelmiştir. Bugün de burada aynı ruh ve inançla bir aradayız. Bizler gücümüzü, birbirimize olan sevgi ve saygımızdan, ortak değerlerimizden ve birlikte hareket etme kabiliyetimizden alıyoruz. Aynı inançla, geleceğe de birlikte yürüyeceğiz. Yüce Mevlam bizleri Türklük gurur ve şuurundan, İslam ahlak ve faziletinden ayırmasın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün dediği gibi ‘Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir’. Ne mutlu Türk’üm diyene” dedi.

Var olsun Türk dünyası, var olsun Türk kültürü

Keçiören Belediyesi ile ortak çalışma olan bu organizasyonda bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Kültürümüz bizi biz yapan, ortak paydada buluşturan ve birliğimizi anlamamızı sağlayan en değerli unsurdur. Bizleri bu anlamlı günde buluşturan Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan’a ve programa katılım sağlayan herkese gönülden şükranlarımı sunuyorum. Var olsun Türk dünyası, var olsun Türk kültürü” dedi.

En İyi Lezzet Ödülü Keçiören’in

Şölende yapılan konuşmaların ardından Kültür Yolu Festivali kapsamında Yöresel Yemek Lezzetleri Yarışması’nda Keçiören Belediyesi’nin ‘En İyi Lezzet’ ödülüne layık görülmesinden dolayı, Türkiye Aşçılar Federasyonu başkanı Zeki Açıköz tarafından Başkan Özarslan’a plaket ve madalya takdiminde bulunuldu. Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan ise katılımlarından dolayı büyükelçilere teşekkürlerini ileterek plaket verdi.

Ev sahipliğini Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan’ın yaptığı organizasyon, Türk dünyası dans toplulukları ve folklor ekiplerinin kendi kültürel zenginliklerini sergilemesiyle devam etti. Sanatçı Figen Genç, İlkim Eylül İlk ve Gizem Öksüz verdikleri konserle şölene renk kattı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2015 yılında vizyona giren ve sinema tarihinin kült yapımları arasında yerini alan Oscar ödüllü Ters Yüz’ün devam filmi Ters Yüz 2, dünya çapında 2024’ün en başarılı yapımlarından biri oldu. Küresel gişede 1,462 milyar dolar hasılatla tüm zamanların en yüksek hasılat yapan animasyon filmi unvanını alan Ters Yüz 2, ülkemizde de 1.890.000’den fazla  kişi tarafından sinemada izlenerek Türkiye tarihinin en çok izlenen yabancı animasyon filmi oldu.

Aile hayatının değişmesiyle iç dünyasında çıktığımız eğlenceli yolculukla tanıştığımız Riley, Ters Yüz 2’de artık bir ergen olarak karşımıza çıkıyor. Riley’nin çılgın ve yoğun duygularla dolu yeni maceralarında daha önce uyum içinde çalışan Neşe, Üzüntü, Öfke, Korku ve Tiksinti, şimdi yeni duygular olan Kaygı, Gıpta, Bıkkınlık ve Utanç ile başa çıkmak zorunda kalıyor. 

Pete Docter’ın yönetmenliğindeki ikonik serinin ikinci filmi tüm zamanların en çok hasılat yapan animasyonu olmasının yanı sıra; küresel olarak 1 milyar dolara en hızlı ulaşan animasyon film oldu. 2024’ün bugüne kadarki en yüksek hasılat yapan filmi Ters Yüz 2, şu anda 1 milyar dolar gişeyi geçen tek film konumunda.

Ters Yüz 2, Türkiye’de de gişede büyük başarı elde etti

Türkçe seslendirme kadrosunda Gupse Özay, Aslı İnandık, Aysun Topar, İrem Alnıaçık, Oğuz Özoğul gibi isimlerin mikrofon başına geçtiği Ters Yüz 2, ülkemizde de büyük gişe başarısı elde etti. Türkiye’de 1.890.000’den fazla kişiyi sinema salonlarına çekerek tarihin en çok izlenen yabancı animasyon filmi olan Ters Yüz 2, yerli animasyonlar da dahil tüm zamanların en çok izlenen 5. animasyon filmi unvanını aldı. Riley’nin eğlenceli macerası 2024’ün şu ana kadar en çok izlenen yabancı filmi olurken; ülkemizde en çok izlenen 4. Disney yapımı konumuna yükseldi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dikili Belediyesi ve Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOP)  iş birliği ile 20-28 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen 3. Dikili Kitap Günleri dolu dolu geçti.

Dikili 75. Yıl Parkı’nda 9 gün süren 3. Dikili Kitap Günleri’nin son akşamında Melih Aşan “Ekolojik, Tasarım Kuramı ve Kentlerimizde Ekolojik Tasarım ve Kamusal Alan Tasarımları”, Özge Doğar “Günümüzde Cumhuriyet Kadını” ve basının önemli kalemlerinden gazeteci-yazar Murat Ağırel “Türkiye’de Uyuşturucu Kaçakçılığı, Göçmen Krizi, Terör Finansmanı” konulu söyleşiler  gerçekleştirdiler.

Latin ve dünya müziklerinden eserler sunan Rumba Quartet konseri ile 3. Dikili Kitap Günleri noktalanmış oldu.

3. Dikili Kitap Günleri’nin çok verimli geçtiğini belirten Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz şu ifadelerde bulundu “ Kitap Dikili’de Güzel! diyerek bu yıl “Aydınlık Bir 100 Yıla Doğru Türkiye”  temasıyla gerçekleştirdiğimiz Dikili Kitap Günleri’nde 50 yayınevi stand açtı, ülkemizin önemli yazarları, edebiyatçıları, gazetecileri ve siyaset insanları söyleşiler  gerçekleştirdiler, kitaplarını imzaladılar. Yerel yazarlarımızı da okurlarımızla buluşturduk.  Bu yıl bir ilk olarak kültür ve sanat etkinliklerine de yer verdik. Birbirinden güzel konserlerimiz oldu. Dikili halkı ve Dikili’ye gelen misafirlerimiz her şeyin en iyisine en güzeline layıklar. Gelecek sene daha da güzel Kitap Günleri gerçekleştireceğiz. Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Elif Tatar başta olmak üzere ekibine, çalışma arkadaşlarıma, emeği geçen herkese ve 9 gün boyunca bizleri yalnız bırakmayan tüm yurttaşlarımıza teşekkür ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Livaneli Vakfı, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen III. Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri, Ramada Resort Wyndham Bodrum’da geniş bir katılımla gerçekleşti.

26-27 Temmuz günlerinde çeşitli etkinliklerin gerçekleştirildiği III. Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri’ne Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Livaneli Vakfı Kurucusu Zülfü Livaneli başta olmak üzere belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, Sanatçı Sıla Gençoğlu, Teoman Yakupoğlu, Harun Tekin, Müzikolog Henning Schmiendt, Paris Konstantinidis, Livaneli Vakfı yönetimi, Moskova Belediyesi Kuzey Bölgesi Kültür İdaresi Müdiresi Aleksandra Ilina, sanat camiasının ünlü isimleri, STK’lar, Oda ve birlikler, siyasi parti temsilcileri ile basın mensupları katıldı.

Sıla Gençoğlu ve Zülfü Livaneli’den Sürpriz Düet”

Edebiyat ve Müzik temasıyla yapılan etkinliğin ilk gününde INA Sualtı Arkeoloji Enstitüsünde açılış kokteyli gerçekleşti. Kokteylde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Sanatçı Zülfü Livaneli ve Sanatçı Harun Tekin ile İngiltere Türkiye Eski Büyükelçisi Peter Westmacott açılış konuşmaları gerçekleştirerek etkinliğin 3.sünde Bodrum’da bir arada olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.  Muğla Büyükşehir Belediyesi Orkestrası’nın klasik müzik sunumunu dinleyen konuklar, Sıla Gençoğlu ve Zülfü Livaneli’nin sürpriz düetiyle keyifli dakikalar yaşadı.

Dolu Dolu İkinci Gün Etkinlikleri

Ramada Resort Wyndham Bodrum’da sabah saatlerinde başlayan ikinci gün etkinliklerinde ise iki oturum halinde “Edebiyat ve Müzik” konuşuldu.

Açılış konuşmalarının gerçekleştiği ikinci gün etkinliğinde, Livaneli Vakfı Genel Sekreteri Şule-Bucak, edebiyat ve müziğin tarih boyunca ilişki içerisinde olduğunu belirtirken, “Akdeniz Edebiyat Günlerinin 3.sünü düzenlemekten mutluluk duyuyoruz. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile tüm belediye çalışanlarına iş birlikleri için teşekkür ederim.” dedi.

“Kentimizin hazinelerini korumak için var gücümüzle çalışacağız”

Etkinlikte konuşan Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Akdeniz Edebiyat Günleri gibi büyük emeklerle donatılmış organizasyonlara ev sahipliği yapmak ve bu organizasyonların sürdürülebilirliğini sağlamak gayretinde olduklarını belirtirken şunlara değindi:

“Biz yerel yöneticiler, kentimizin hazinelerini korumak için var gücümüzle çalışmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. İçerisinde varlığını hissettirdiğimiz etkinlik ve organizasyonlarda kentimizin kültür ve sanat ayağına yakışır bir tavır almayı ilke edindik. Kentimizde yaşamını sürdürmüş ve eserlerinin yaratım sürecini Bodrum’da geçirmiş olan, isimleri Bodrum ile birlikte anılan yaratıcı ustalar, sanatçılar, edebiyatçı ve tarihçiler kentimizin tanıtımına ve isminin kalıcı olarak hafızalara kazınmasına büyük katkı sunmuşlardır. Bu etkinliğin düzenlenmesinde katkısı olan tüm edebiyat ve müzik üstatlarına, Bodrum’un sanat ve edebiyatla yoğrulması için çaba harcayan tüm dostlara ve tabii ki siz değerli katılımcılara teşekkür ediyorum.”

Sözlerini Zülfü Livaneli’nin besteleyip seslendirdiği “Güneş topla benim için” şarkısıyla bitiren Başkan Mandalinci, genç bir belediye başkanı olarak ülkesine faydalı olmak için elinden gelenin en iyisini yapacağını ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerine bağlı kalacağını belirtti.

“Belediye başkanları olarak sanata her zaman sahip çıkmaya söz veriyoruz”

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ise bu sene 3.sünü düzenlediklerini, her yıl farklı bir temayla yola çıktıklarını söylerken, “Bugün edebiyat ve müziğin gücünü, kelimelerin gücünü ülkeyi dönüştürmekte de çok önemli bir bağ olarak kullanmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. Siyasetçilerin önünü açan belki de en önemli pencere kültürdür, edebiyattır, tarihtir, müziktir, resimdir. Bunlarla tanışan yöneticiler, liderler kesinlikle başarılı olurlar. Atatürk, o zor şartlarda bile okumuştur, musiki cemiyetini kurmuştur. Kültürle toplumu buluşturmayı düşünmüştür. Sanat çok güçlü, insanı mutlu eden bir şeydir. Ve bizler sanata sahip çıkmak zorundayız. Biz CHP’li belediye başkanları olarak sanata her zaman sahip çıkmaya söz veriyoruz.” dedi.

Edebiyat ve Müzik temalı söyleşinin birinci oturumunda Sanatçı Zülfü Livaneli, Moskova Belediyesi Kuzey Bölgesi Kültür İdaresi Müdiresi Aleksandra Ilina, Müzikolog- Piyanist Henning Schmiedt edebiyat ve müziğin tarihten bu yana büyük bir ilişki içerisinde olduğundan bahsetti.

Sanatçı Zülfü Livaneli, kültür ve sanatı bir bütün olarak ele aldığı konuşmasında şunlara değindi:

“Kültür ve sanatın tüm dünyanın sorunlarını çözemeyeceğinin farkındayız. Ancak bir toplumun içinde olan çarkların daha kolay dönebilmesi için sanata ihtiyacımız var. Sanat, politikacılara da yardım sağlar. Karşılıklı diyaloğun oluşmasında en rahat yoldur.”

Moskova Belediyesi Kuzey Bölgesi Kültür İdaresi Müdiresi Aleksandra Ilina, edebiyat ve müzik etkileşiminden yararlanmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak ülkelerinde kurdukları kütüphanelerde edebiyatın içinde müziğe de yer verdiklerini belirtti.

Müzikolog- Piyanist Henning Schmiedt edebiyatın zihinde canlı resimler çizen bir araç olduğunu ve müziğin ise zamanın sınırlarını aşan bir dil olduğunu, iki sanatın ilişkisinin evrensel bir dilin yansıması olduğunu ifade etti.

İkinci Oturuma Damga Vuran İsimler: Sıla ve Teoman

3. Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günlerinin ikinci oturumuna Sıla Gençoğlu, Teoman ve Müzikolog Paris Konstantinidis katılarak müziğin hayatımızdaki yeri ve edebiyatın müziğe yansımalarına dair görüşlerini paylaştı.

Şarkıcı, Söz Yazarı ve Besteci Teoman edebiyat, müzik ve sanatın her zaman hayatında olduğunu ifade ederek sözlerin kendisi için her zaman önemli olduğunu belirtirken, “Edebiyat hala yoğuruyor beni. Müzik yapıyorum ama edebiyat eski yoğunluğunda. Her fırsatta yanımda taşıdığım romanları okuyorum.” diyerek hayatında edebiyatın ne kadar yoğun olduğundan bahsetti.

Besteci, Şarkı Yazarı Sıla Gençoğlu ise şarkı yazarlığının başlangıcından bu yana geldiği noktadan söz etti. Şarkı yazarlığında orijinal formu tutturana kadar geçen süreci anlatan usta sanatçı, gelişmek için değişmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Sıla, “Mesleğim beni özgürleştirdi, mesleğime teşekkür etmek istiyorum” diyerek mesleğine olan sevgisini dile getirdi.

Müzikolog Paris Konstantinidis, Zülfü Livaneli ve Yunan Söz Yazarı, Besteci Mihail “Mikis” Theodorakis müziklerinin iyi anlaşılmasının gerekliliğine vurgu yaparak konuşmasına başladı. Konuklara Yunan ezgilerini, Aşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım ve çeşitli Livaneli şarkılarından parçalar dinleten Konstantinidis, karşılaştırmalar yaparak konuklarla yorumlarını paylaştı. 1997 yılında birlikte yaptıkları konser hakkında konuşarak bu konserin Türk- Yunan dostluğuna aynı zamanda iki ülke arasında çıkan Kardak krizinin bertaraf edilmesine etkili olduğunu söyledi.

Söyleşi sonunda kapanış konuşmaları yapılırken Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, “Hep beraber sanata müziğe edebiyata doyduk. Büyük özveriyle hazırlanan bu güzel etkinliğin programlanmasında, hazırlanmasında, uygulanmasında yer alan Muğla Büyükşehir Belediyemizin, Bodrum Belediyemizin ve Livaneli Vakfının tüm emekçilerine minnettarım.” diyerek “Edebiyat yolunuz, müzik de dostunuz olsun!” sözleriyle konuşmasına son verdi.

Başkan Aras: “Kültür ve sanata gönül veren insanlar iyi ki varlar!”

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, bu etkinliklerin çok derin anlamaları olduğunu söylerken, bu yolda ilerlemeye devam edeceklerinin altını çizdi. Başkan Aras, “Kültür ve sanata gönül veren insanlar iyi ki varlar. Okuyan, müzik dinleyen nesiller yetiştirmek zorundayız. Eğitimli nesiller yetiştirmek zorundayız. Bu etkinlikler sadece eğlenmek için değildir. Bunların derin anlamları var. Bizler, rehberlerimiz ışığında bu yolda yürümeye devam edeceğiz.” dedi.

Sanatçı Zülfü Livaneli ise Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’ye organizasyon için teşekkür ederek, “Sanatçı arkadaşlarımdan kimleri davet edeceğimi düşündüğümde sadece salt müzikle uğraşanlardan olmaması gerektiğini düşündüm. Hem edebiyat, müzik hem de dünya ve sanat konusunda düşünen insanlar lazımdı. Sadece tek bir müziğe ya da tek bir konuya gömüldüğünüz zaman o konuyu anlayamazsınız.” diyerek Sanatçı Sıla ve Teoman’ın katılımının önemini anlattı.

2024 yılı Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri, geniş bir katılımla gerçekleşen aile fotoğrafıyla son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli’de çocukları ve gençleri geleceğin dünyasına daha donanımlı bir şekilde hazırlamak için çalışmalarını hızlandıran Büyükşehir Belediyesi, ‘Kılavuz Gençlik’ projeleri ile adeta fark yaratıyor. Model ve ödüllü gençlik projesi ‘Kılavuz Gençlik’ bünyesinde faaliyet gösteren Bilgievleri, Akademi Liseler ve Gençlik Merkezleri 2023-2024 eğitim öğretim döneminde de ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki gençlere dönük çalışmalarla gençlerin akademik, sanatsal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlayan birçok eğitim ve faaliyet alanı oluşturdu. Yıl boyu almış oldukları eğitimlerin ardından dopdolu bir yaz geçirmek isteyen öğrenciler için ‘Yaz Gelişim Programı’ kapsamında Bilgievleri, Akademi Liseler ve Gençlik Merkezleri’nde gerçekleştirilen çeşitli etkinlik ve atölye faaliyetlerinden 11 bin öğrenci faydalandı.

 

EĞLENCE DOLU KILAVUZ GENÇLİK ŞENLİĞİ

Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı; Bilgievleri, Akademi Lise ve Gençlik Merkezleri öğrencilerinin katılımı ile Seka Park alanında Kılavuz Gençlik Şenliği düzenledi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik çeşitli etkinlikler, atölyeler, yarışmalar, sahne şovları, sanal gerçeklik ve simülatör, kano, dragon, plaj futbolu, geleneksel oyun ve dijital oyun alanları oluşturularak çocukların ve gençlerin eğitim yılı sonunda nefes aldıkları festival havasında bir program gerçekleştirildi. Kılavuz Gençlik birimleri alanda resim, taş boyama, ahşap yapımı, gezen çömlek, kum boyama, el yapımı kağıt, kitap ayracı gibi atölyeler kurarak etkinliklere renk kattı. Çocuklar atölyelerde eğitmenler eşliğinde faaliyetlerini gerçekleştirirken, Kılavuz Gençlik öğrencilerinden oluşan müzik grupları da sergiledikleri sahne performansları ile gençlere keyifli anlar yaşattı.

 

BAŞKAN BÜYÜKAKIN GENÇLERİ YALNIZ BIRAKMADI

Kılavuz Gençlik Şenliği’nde çocukların ve gençlerin heyecanına ortak olan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın alanda bulunan etkinlik ve eğlence atölyelerini ziyaret etti. Hünerlerini sergileyen gençlerin isteklerine kayıtsız kalmayan Başkan Büyükakın, hatıra fotoğrafı çektirmek isteyen çocuklarla sohbet etmeyi de ihmal etmedi. Şenliğin coşkulu atmosferinde Seka Park Uçurtma Tepesi alanında toplanan çocuklar ve gençler günün finalinde açık hava sinemasında ‘Zootropolis: Hayvanlar Şehri’ animasyon filmini izledi. Film gösterimi öncesinde alanda bulunanlara patlamış mısır ve gazoz ikram edildi. Büyükşehir’in Kılavuz Gençlik Şenliği’nde çocuklar ve gençler muhteşem finalde eğlencenin tadını doyasıya çıkarmış oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

San Diego, Prime Video’nun büyük bir heyecanla beklenen epik dizisi Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nin ikinci sezonunun tanıtıldığı bir Orta Dünya’ya dönüştü. İkonik Hall H sahnesinde, yapımcılar J.D. Payne ve Patrick McKay ve Emmy adayı aktris Yvette Nicole Brown tarafından yönetilen canlı ve bilgilendirici bir sohbette, bir düzineden fazla oyuncuyla bir araya geldi.

 

6500 hayranla dolu devasa kongre merkezinde heyecan yaratan ekip, yaklaşan sezon için daha önce görülmemiş özel bir fragman sundu. Aksiyon dolu fragman, uzun süredir korkulan kötü karakter Sauron’un yeniden ortaya çıkışına odaklanarak, yıllar süren barışın ardından Orta Dünya’ya karanlığın ve kötülüğün geri dönüşünü müjdeledi. Fragman ayrıca Sauron’un aldatma ve manipülasyon güçleriyle dövülen daha fazla Güç Yüzüğü’nün yaratıldığını da vurguladı.

 

Hayranlar, genç Shelob, Barrow-wights ordusu, Hill-troll Damrod, Sea Worm ve hatta Entler gibi birçok fantastik yaratığın ipuçlarını ve ikinci sezon hikayelerinin kilit noktalarını oluşturacak birkaç büyük savaş sahnesini fragmanda görmekten büyük heyecan duydular.

 

Hall H sahnesinde gerçekleşen panele katılan oyuncular arasında Cynthia Addai-Robinson, Robert Aramayo, Maxim Baldry, Morfydd Clark, Ismael Cruz Córdova, Charles Edwards, Trystan Gravelle, Sam Hazeldine, Ema Horvath, Tyroe Muhafidin, Sophia Nomvete, Lloyd Owen, Megan Richards, Charlie Vickers, Benjamin Walker ve Daniel Weyman yer aldı. 

 

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nin ikinci sezonu, 29 Ağustos 2024’te yalnızca Prime Video’da yayınlanacak.

 

Güç Yüzükleri’nin ikinci sezonunda Sauron geri döner. Galadriel tarafından sürgün edilen ve artık ordusuz olan Karanlık Lord, gücünü yeniden inşa etmek ve Orta Dünya halklarını kötü niyetine boyun eğdirmek için Güç Yüzüklerini yaratmak üzere kurnazlığını kullanmak zorunda kalır. Birinci sezonun epik kapsamının üzerine inşa edilen bu yeni sezon, en sevilen ve en savunmasız karakterleri bile karanlığın artan dalgasına sürükleyerek, her birinin felaketin eşiğindeki dünyada yerlerini bulmasını zorlaştırır. Dostluklar sınanırken ve krallıklar parçalanmaya başlar; elfler ve cüceler, orklar ve insanlar, büyücüler ve Harfootlar en çok değer verdikleri şeylere yani birbirlerine tutunmak için daha cesurca mücadele ederler.

 

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nin ikinci sezonu, yapımcı J.D. Payne ve Patrick McKay tarafından üretildi. Onlara baş yapımcılar Lindsey Weber, Callum Greene, Justin Doble, Jason Cahill ve Gennifer Hutchison ile birlikte yardımcı yapımcı ve yönetmen Charlotte Brändström, Kate Hazell ve Helen Shang ve Clare Buxton, Andrew Lee, Glenise Mullins ve Matthew Penry-Davey eşlik ediyor. Ek olarak, ikinci sezon yönetmenleri arasında Sanaa Hamri ve Louise Hooper da bulunuyor.

 

Prime Video, Amazon Prime üyeliğinin bir parçasıdır. Prime üyeleri, ayda sadece 39 TL’ye tek bir üyelikte tasarruf, kolaylık ve eğlencenin tadını çıkarıyor.

 

 

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ: GÜÇ YÜZÜKLERİ HAKKINDA

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri (The Lord of the Rings: The Rings of Power), Orta Dünya’nın efsanevi İkinci Çağı’nın kahramanlık hikayelerini ilk kez ekranlara taşıyor. Bu epik drama, izleyicileri J.R.R. Tolkien’in Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi kitaplarının olaylarından binlerce yıl önce geçen bir döneme geri götürüyor. Büyük güçlerin dövüldüğü, krallıkların görkemli bir şekilde yükselip düştüğü, beklenmedik kahramanların sınandığı, umutların en ince iplikle asılı olduğu ve Tolkien’in kaleminden çıkan en büyük kötü karakterin tüm dünyayı karanlığa sürüklemekle tehdit ettiği bir dönemi konu alıyor. Nispeten barışçıl bir zamanda başlayan dizi, tanıdık ve yeni karakterlerden oluşan bir topluluğun, Orta Dünya’ya kötülüğün uzun zamandır korkulan geri dönüşüyle yüzleşmesini anlatıyor. Sisli dağların en karanlık derinliklerinden, elf başkenti Lindon’un görkemli ormanlarına, Numenor’un nefes kesen ada krallığından, haritanın en uzak köşelerine kadar bu krallıklar ve karakterler unutulmayacak miraslar bırakacaklar.

Güç Yüzükleri’nin ilk sezonu, dünya genelinde 100 milyondan fazla kişi tarafından izlenerek benzeri görülmemiş bir başarı elde etti ve 32 milyar dakikadan fazla izlendi. İlk gününde dünya genelinde 25 milyondan fazla izleyici çekerek Prime Video tarihindeki en büyük prömiyeri gerçekleştirdi ve açılış hafta sonunda Nielsen’in genel izleme tablosunda 1 numara olarak giriş yaptı. Dizi, şimdiye kadar herhangi bir içerikten daha fazla Prime üyelik kaydına sebep oldu. Sezon finali, 27 ülkede #TheRingsofPower ve benzeri etiketlerin Twitter’da toplam 426 saat boyunca trend olarak kalmasıyla küresel bir etki yarattı.

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri (The Lord of the Rings: The Rings of Power)’nin ilk sezonunun sekiz bölümü, şu anda 240’tan fazla ülke ve bölgede birçok dilde yalnızca Prime Video’da izlenebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

100’ü aşkın yayın evi, onlarca sanatçı, müzisyen, siyasetçi, yazar, şair ve aydının katıldığı, her memleketten insanın, kendine dair bir şeyler bulduğu fuar sona erdi.

5. Kitap Fuarı tiyatrolar, söyleşiler, konserler, dinletiler ve birçok etkinlikle izleyicilere unutulmaz akşamlar yaşattı.

Fuarın son gününde Ören Meydanı’nda, eşsiz sesiyle Çiğdem Taştan vardı. Dinleyenlere keyifli ve eğlenceli bir müzik dinletisi yaşatan Taştan’ ı dinleyiciler uzun süre alkışladı.

ÖREN MEYDANI’NDA SEDEF KABAŞ…

Gazeteci, haber sunucusu, televizyon programcısı ve siyaset bilimci olan Sedef Kabaş, ‘Yandığın Ateş Yoluna Işık Olur’ adlı kitabının söyleşisinde sevenleriyle buluştu.

Fuar Koordinatörü Sinan Karahan’ın moderatörlüğünde ünlü Gazeteci ve Yazar Sedef Kabaş, ‘’Türkiye’deki değişim ve dönüşümün dünyadan bağımsız olmadığını bilmemiz lazım. Dünyanın nereye gittiğini ve Türkiye’nin bu çerçevenin neresinde olduğunu bilmemiz ve araştırmamız lazım. Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmamız için, her Atatürkçü vatandaşın daha çok çalışması lazım. Bu mirasa sahip çıkmamız gerekiyor’’ dedi.

EDEBİYAT HAYATIMIZI NASIL İYİLEŞTİRİR…

Hikâye, deneme ve gezi yazısı gibi farklı edebi türlerde eserler veren Yazar Buket Uzuner, Ören Meydanı’ndaki söyleşide edebiyatseverlerle buluştu. Burhaniye 5. Kitap Fuarı‘nın son günüde Yazar Uzuner, kadın erkek eşitliğinden bahsederken kutuplaşmamamız gerektiğini, Anadolu geleneklerinde olduğu gibi kadının, erkeğin, ağacın, hayvanların ve tüm doğanın ancak bir arada anlamlı olabileceğini ifade etti.

 

AYŞE KULİN’LE VALSLİ FİNAL

Yüz yirmi yayın evinin, yüz on sekiz sanatçı, yazar, şair ve aydının katıldığı 5. Burhaniye Kitap Fuarı, Ayşe Kulin ve Ali Kemal Deveciler’in valsi ile sonra erdi.

5. Burhaniye Kitap Fuarı’nın son günü söyleşilerinde sadece kadınların konuk olması, kadınlara verilen değeri öne çıkarttı. Fuarı şereflendiren 5. Burhaniye Kitap Fuarı’nın onur konuğu Ayşe Kulin sevgi seliyle karşılandı.

Usta Yazar sahneye çıkmadan önce Burhaniye Belediyesi tarafından hazırlanan ‘Ayşe Kulin’ belgeseli gösterimi yapıldı. 5. Kitap Fuarı onur konuğunun belgesel gösteriminin yapıldığı tek kitap fuarı oldu.

DOĞA DOSTU DODO VE ÇOCUKLARIN ÖZGÜR ABİ’Sİ ÖREN AMFİ’DE

Ören Amfi Tiyatro’da, çocuk kitaplarının sevilen yazarı Burcu Bahar ve sevimli karakteri Doğa Dostu Dodo, çocuklara eğlenceli bir akşam yaşattı. Dodo’dan çevreyi korumayı, doğaya zarar vermemeyi öğrenen çocuklar, çevre konusunda bilinçlendirdi.

Aynı akşamın bir diğer etkinliği yine çocuklar içindi

Özgür Özgülgün ile birlikte kitapların büyülü dünyasına yolculuk yapan çocuklar, bu özel etkinlikte de, hem eğitici hem de eğlenceli bir deneyim yaşadı. Burhaniye Belediyesi, Özgür Özgülgün’ün “Cesur Sivrisineğin Dostluğu” kitabını satın alarak çocuklara hediye etti.

 

‘’Bin yıllık tarihten, bin yıllık kitaba” temasıyla yoluna devam edecek olan Burhaniye Kitap Fuarı, önümüzdeki senelerde de tüm sanat ve kitapseverler ile beraber olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ama ünlü Hyde Park’ta ya da Central Park’ta değilsiniz, Yaşam Vadisi’ndesiniz. Beylikdüzü Belediyesi’nin açık alanda İngilizce etkinliğine hoş geldiniz!

Beylikdüzü Belediyesi ve American Life Dil Okulları iş birliğiyle Yaşam Vadisi’nde düzenlenen “Coffee Talks” programında, kendi düzeylerinde İngilizce bilenlerle bir araya gelen katılımcılar, yalnızca İngilizcenin konuşulduğu etkinliklerde, çeşitli oyunlarla ve müzik dinletileriyle hem dil düzeylerini gördüler, hem de keyifli bir gün geçirdiler.

Vatandaşları yabancı dil konuşmaya özendirmek amaçlandı

Yoğun ilgi gören programda katılımcılar, seviyeleri belirlendikten sonra gruplara ayrılarak kendileri için hazırlanan alanlara geçtiler. Birer sınıf işlevindeki bu alanlarda, moderatörler eşliğinde kendi düzeyindeki katılımcılara tanışmaya gelenleri sohbet, çeşitli oyunlar ve İngilizce şarkılar bekliyordu. Ücretsiz olarak gerçekleşen etkinlikte her yaştan vatandaşları yabancı dil konuşmaya özendirmek amaçlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi’nin Çalı Çevre ve Kültür Derneği ile birlikte bu yıl 8’incisini düzenlediği Çalı Köy Filmleri Festivali yine sinemaseverlerin buluşma noktası oldu. Film gösterimleri, söyleşiler, konserler, atölyeler ve doğa ile iç içe etkinliklerle geçen festivalin son gününde Kısa Film Yarışması’nın ödülleri sahiplerini buldu.

 

Nilüfer Belediyesi ve Çalı Çevre ve Kültür Derneği’nin (ÇEKÜDER) birlikte düzenlediği 8. Çalı Köy Filmleri Festivali sona erdi. Türkiye’nin ilk ve tek kamplı film festivali olma özelliği taşıyan festival bu yıl da katılımcıları birbirinden değerli filmler ve yönetmenlerle buluşturdu.

Türk sinema tarihinin ilk köy filminin çekildiği yer olan Çalı, üç gün boyunca sinema tutkunlarının buluşma noktası oldu. Kent ve kırsal arasında sinema aracılığıyla bir köprü kuran festival, Bursa’nın yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından gelen çok sayıda ziyaretçiyi ağırladı.

 

FİLMLER VE AKTİVİTELERLE DOLU 3 GÜN

 

Çalı Futbol Sahası’nda 26 Temmuz Cuma günü renkli bir açılış töreni ile başlayan festivalde katılımcılar üç gün boyunca; uzun ve kısa metraj film gösterimleri, söyleşiler, atölyeler, Mysia Yolları’nda doğa yürüyüşü, yoga aktiviteleri ve konserlerle dolu renkli bir hafta sonu geçirdiler. 5 kısa metraj filmin gösterildiği festivalde, 9’u Kısa Film Yarışması’na başvuran 11 kısa filmin gösterimi yapıldı.

Festivalde yetişkinler ve çocuklar için atölye çalışmaları da düzenlendi. Esin Selimoğlu’nun “Perdeden Gölgeye”,  Diren Güneş’in “Senaryo Algoritması” ve Alparslan Çolak’ın “Çocuklar İçin Drama, Film Gibi Oyunlar” atölyelerine katılan ziyaretçiler hem eğlenirken hem de sinema ve film yapımına ilişkin eğitici deneyimler yaşadılar.

Sinemaseverleri sanatçılarla buluşturan festivalde; Yozgat Blues filminin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun, Ceylin filminin yönetmeni Tufan Şimşekcan ile yapımcılar Nurcihan Temur ve Menderes Demir, Domates Biber Depresyon filminin yönetmeni Aybüke Avcu ve Emir Melek’in katılımıyla söyleşiler düzenlendi. Yönetmen ve yapımcılar filmlerinin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşilerde katılımcıların sorularını cevapladır. Programda, festival seçkisine kabul edilen kısa filmlerin yönetmenlerinin katıldığı söyleşilerin yanı sıra, moderatörlüğünü Dr. Ali Gençoğlu’nun yaptığı ve Prof. Dr. Serdar Öztürk, Prof. Dr. Senem Duruel Erkılıç ve Dr. Öğr. Üyesi Özgür İpek’in katılımıyla düzenlenen “Kuru Otlar… Obruklar… Gerçek(lik) ve Kimlik Yeni Türk Sinemasının Köy-Taşra Halleri” isimli söyleşi de katılımcılardan büyük ilgi gördü. Festivalde bu yıl, Fil’m Hafızası ekibi Çalı Köy Filmleri Festivali Özel Seçkisi de gösterime sunuldu.

 

KISA FİLM YARIŞMASI’NIN ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

 

Pazar günü biten festivalin son gününe Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir ile belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri de katıldı.  Düzenlenen törende, Çalı Köy Filmleri Festivali Kısa Film Yarışması’nın başarılı filmlerin yönetmenleri ödüllerini aldı.

Bu yıl 3’üncüsü yapılan yarışmaya 49 film başvururken, 9’u festivalde yer almaya hak kazandı. Doç. Dr. Deniz Telek, Eylem Kaftan ve Hakan Emre Ünal’dan oluşan ana jürinin değerlendirmeleri sonucunda; Jüri Özel Ödülü’ nü yönetmenliği Korhan Topcu’nun yaptığı ‘Gözlerin’ filmi, En İyi Belgesel Ödülü’nü yönetmenliğini Deniz Devrez’in yaptığı ‘Onlar İçin İmroz’ filmi ve En İyi Kurmaca Film Ödülü’nü yönetmenliğini Ramazan Kılıç’ın yaptığı ‘Tarihte Yaşanmış Olaylar’ filmi aldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin ve ÇEKÜDER Başkanı Sadık Emre Sakin ve Doç. Dr. Deniz Telek, düzenlenen törende dereceye giren yapımların yönetmenlerine ödüllerini verdi.

 

Törende konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, festivale gösterilen yoğun ilgiye dikkat çekerek, “Buraya gösterilen ilgi organizasyonu yapan arkadaşlarımızın, gönüllülerin ve sanatçılarımızın emeklerinin sonucudur. Emeğin olduğu her şey güzeldir. Buraya da birçok kişi büyük emek verdi. Bu emekler sonucunda birbirinden güzel filmler izledik. Sadece üç ödül verilse de katılan her film ödülü hak ediyordu” dedi.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Çalı’da Halk Evi açılması sayesinde burada Türk sinema tarihinin ilk köy temalı filminin çekilmesinin mümkün olduğuna dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, “Bu, Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar büyük bir iş başardığının göstergesidir. Bize düşen de bu festivali daha görkemli bir şekilde düzenlemektir” diye konuştu.

 

Festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin de, bu tarz organizasyonların katılımcılarla birlikte güzel olduğunu dile getirdi.

ÇEKÜDER Başkanı Sadık Emre Şahin, 8. Çalı Köy Filmleri Festivali’nde bu yıl güzel bir seçki geçirdiklerini belirtirken, ana jüri üyesi Doç. Dr. Deniz Telek ise festivalin bir parçası olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Festival, coşku dolu bir konserle final yaptı. Bursa’nın sevilen grubu DENDEN verdiği konserle izleyenlere keyifli anlar yaşattı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı