Uykusuzluğa Karşı 9 Etkili Öneri

Halk arasında uykusuzluk olarak ifade edilen imsomnia, özellikle son iki yıldır devam eden pandemi sürecinin etkisiyle hızla yaygınlaşıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar; sağlıklı ve yeterli uykunun bağışıklık için son derece önemli olduğunu ortaya koyarken, Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya “Covid-19 pandemisi sürecinde insanların stres ve kaygılarındaki artış, uyku sorununun tedavisi için hastaneye gitmeye çekinme, günlük fiziksel aktivitenin azalması ve daha az doğal ışığa maruz kalma gibi etkenlerle uykusuzluk sorunu yaşayanlar yüzde 24 oranında arttı” diyor. Kişinin pandemide artan uykusuzluk sorununa karşı bir takım düşünsel ve davranışsal değişiklikler yaparak fayda sağlayabileceğini vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya, uykusuzluğa karşı 9 etkili öneri ve uyarıda bulundu.  

 

Uyumaya çalışmayın

Uyku ile ilgili düşünceleri azaltmaya çalışın. Yatağınızın uykusuzluğu değil, uykuyu hatırlatması gerekir. Bunun için uykunuz gelmeden yatağa gitmeyin, uyuyamadığınızda 15-20 dakika içinde yataktan çıkıp oda değiştirin ve tekrar uykunuz geldiğinde yatağa gidin. Gerekirse bunu tüm gece tekrarlayın. Yer değiştirdiğinizde meditasyon, gevşeme egzersizi, kitap okuma gibi yöntemler deneyip ardından tekrar uykunuz gelince yatağa dönmek gerekir. Uykunun nefes almak, acıkmak gibi doğal bir durum olduğunu ve eninde sonunda uyuyacağınızı kabul etmek, herkesin uyku süresinin farklı olabileceğini bilmek uyku ile ilişkili kaygıları azaltmak için başlangıç olabilir. 

 

Yatağa telefonla girmeyin

Özellikle sosyal medyadan ayrı kalamayan pek çok kişi yatağa cep telefonuyla giriyor ve başkalarının paylaşımlarını takip ederek hem olumlu-olumsuz düşüncelere kapılıyor hem de ekran ışığına maruz kalıyor. Oysa yatağa girdiğinizde beyninizin başka yaşantılarla, sorunlarla dolu olmaması gerekir. Telefon ve bilgisayarda olduğu gibi, yatakta televizyon seyretme ve kitap okuma da uykuya dalmayı olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldığından, kitabınızı uykuya dalacağınız yatakta değil, farklı bir yerde okuyun. 

 

Hareketsiz kalmayın

Yapılan bilimsel çalışmalar; düzenli egzersizin uyku kalitesini önemli ölçüde artırdığını ortaya koyuyor. Bu nedenle gün içerisinde hareketsiz kalmayın, yürüyüş ve egzersiz yapın. Sağlığa her açıdan fayda sağlayan düzenli yürüyüş ile egzersiz aynı zamanda duygusal stresi de azaltıyor. Uyku problemine karşı fayda sağlaması için ideal zaman egzersizi öğleden sonra yapmaktır. Yatmadan hemen önce yapılan ağır egzersiz uyanıklığı artırır. 

 

Kafeinden uzak durun

Kafein, alkol ve nikotin uyku kalitesini belirgin bozar. Kafeinin sadece kahvede bulunmadığı hatırlanmalıdır. Uyku sorunu olanların bu tür uyaranlardan kaçınması, öğleden sonra çay ve kahveden uzak durması gerekir. 

 

Mutlaka aynı saatte yatıp kalkın

Yatma, kalkma saatlerini hatta günlük yemek yeme ve egzersiz saatlerini düzene koymak biyolojik saatimizin daha iyi çalışmasını sağlar. Hafta sonları da yatma ve kalkma saatleri aynı düzende olmalıdır. Haftanın yedi günü aynı saatte yatıp kalkmaya özen gösterin. 

 

Aç karnına ya da aşırı yemek yiyip yatmayın

Nöroloji Uzmanı Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya “İyi bir uyku için aç yatmamak ve yatmadan önce ağır yemeklerden kaçınmak gerekir. Yemek yedikten en az 2-3 saat sonra yatılmasında fayda vardır. Yapılan çalışmalarda; süt ürünlerinde bulunan L triptofanın uykuya katkı sağlayabildiği bildirilmiştir” diyor. 

 

Şekerlemeye dikkat edin

Öğleden sonra kısa süreli uyku genel sağlığa faydalı olsa da uykusuzluk yakınması olanların gün içinde uyudukları süre, gece uykusunu olumsuz etkiler. Gün içerisinde uyku ihtiyacını aşırı hissediyorsanız saat 14:00 öncesi kısa süreli uyuyabilirsiniz. 

 

Yatak odanızı gözden geçirin

Yattığınız yerin sessiz, serin, karanlık ve yatmadan önce havalandırılmış olması kaliteli bir uyku için çok önemli olduğundan bu kurallara uygun olarak gerekli düzenlemeleri mutlaka yapın. İyi bir uyku için ideal oda ısısı 18-19 derece olmalıdır. 

 

Bu hastalıkların tedavisini ihmal etmeyin!

Nöroloji Uzmanı Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya “Stres, kaygı ve çevresel faktörlerin yanı sıra nörolojik hastalıklar, hipertansiyon, reflü, romatizmal hastalıklar ve fibromiyalji gibi birçok hastalık da uykusuzluğu tetikleyebildiğinden bu hastalıkların farkında olmak ve mutlaka hekimin gerekli gördüğü tedaviye başlamak gerekir. Ayrıca uykuyu sürdürmeyi etkileyebilen uyku apnesi, horlama, uykuda bacak hareketleri gibi pek çok hastalığın tanı ve tedavisi için uyku kliniklerine başvurmanız sorunun çözümü için gereklidir” diyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir